Bugün ne yazayım diye düşünürken, bir ses, “bunca kargaşa içinde ne yazacağını düşünüyorsan, sen bu işi bırak” dedi.
Allah Allah, hiç güzel, olumlu, yüz güldüren bir şey var mı diye düşünürken, ayni ses, “sen daha çok beklersin” diye dalgasını geçti.
Ne yapalım?
Bari o sesi utandırmayalım;
Haber dinliyorum, muhabir, “dağ ayaklandı yola yürüdü” diyor.
Gel de yazma.
Başka bir haberci, “firar ederek kaçtı” diyor.
Gel de gülme.
Teker teker değil, böyle haberlerden çoğul gidelim;
“Minibüsten 5 boğa çıktı.”
“Denizde yüzerken helikopter çarpacaktı.”
“Kaçarak girdiği kümeste tavuk gibi yakalandı.”
Ülkenin her tarafında sel felaketleri yaşanırken, bilim adamları “bu iş böyle gitmez” dedi.
“Sel köprüleri yuttu.”
“Türk heyeti Amerika’ya gidince dolar düştü.”
Türk heyeti, “anlaşma tamam” dedi, Amerikalı sözcü, “tamam olsa papazımızı bırakırdınız” dedi.
“Heyetler arası görüşmelerde bir anlaşmaya varılamadı.”
“Döviz borcu olan şirketler batmak üzere.”
“Amerika’nın İran’a uyguladığı ambargo bizi ırgalamaz.”
İhracat sıkıntıda, ithalatta sorun yok.
Ahalinin yastık altına istiflediği yerli ve milli olmayan dolar ve altın kalmadı.
Ev hapsine alınan ve Amerika ile aramızda polemik konusu olan papaz için, koca koca adamlar televizyonda evanjelizmi tartışmaya başladılar
Ve tüm partilerde siyasi şov sürüyor.
Buna idam polemiği de dahil.
Koltuk ısıtmalı makam otomobilleri için, yüce meclis başkanlığı ihale açmış.
Üniversite sınav sonuçları herkesi ağlattı.
Ve Suriyeli sığınmacılar, kurban bayramını ülkelerinde geçirmek üzere Suriye’ye gittiler ama geri dönecekler.
Almanya, bayram için ülkelerine giden Suriyelileri geri almıyor.
Son söz;
Ahali ne halt edeceğini şaşırdı.
Bu sıcaklarda dilerim kimse kafayı üşütmez.
Ne yazayım diye düşünürken, aklım allak bullak oldu…
|