Efece Haber Gazetesi

10 Kasım'da "İslamcı" on bir dernek bir açıklama yaparak, başta On Kasım olmak üzere "tüm ulusal bayram ve törenlerin boykot edilmesi" çağrısını yaptı. Açıklamalarında "bu tür törenlerde İslami kimliğin sürekli olarak karalandığını" vurgulayan örgütler, "bu törenlerle topluma resmi kimliğin dayatıldığını", hiçbir yoruma gerek bırakmayacak şekilde vurguladılar.
Bu açıklamayı duyunca gözlerime inanamadım.
Çünkü burada;
Daha önce başkalarının da söylediği gibi, resmi tarih söylemiyle, aslında ulusal tarih, yani daha da açıkçası ulusal kimlik hedef alınmıştır.
Yani yakındıkları Cumhuriyet Tarihidir.
Ayrıca bu törenler, zaten sadece bizde değil, tüm dünyada topluma ulusal bilinç ve duygu aşılamak amacıyla yapılırlar. Ama anlaşılıyor ki, bu duyguların gelişmesi birilerini oldukça rahatsız etmektedir.
Aslında bu olay, ulus kimliğimize ilk saldırı değil, anlaşılıyor ki sonuncusu da olmayacak…
Bir süredir adım adım ulus kimliğimiz yok edilmeye parçalanmaya çalışılmaktadır.
Çok değil bir süre önce de yine benzer eğilimdeki bir sendika bu tür görüşleri öne sürmüştü.
O zaman da…
İlgili sendika:
"Okullarda İstiklal marşı törenleri de dahil olmak üzere tüm törenlerin kaldırılmasını…"
"And metninin ülkemizdeki etnik kimlikler de göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesini."
Hatta "değişik etnik dillerin seçmeli dersler adı altında okutulmasını", yine yaptığı bir toplantının ardından önermişti.
Ülkemizin yakın tarihine biraz dikkat edildiğinde ulus kimliğin hedef tahtasında olduğunu açıkça söylemek mümkün…
Okul tabelalarındaki değişiklik bunun bir adımıdır.
Ders kitaplarından gazilik ve şehitlik gibi öğrencilere vatan sevgisi kazandıracak kavramların kaldırılması yine bir başka adımıdır.
Aylarca tartışılan yeni anayasa taslağının hedefindeki maddeler yine ulus kimliği vurgulayan maddelerdir.
Yine son günlerdeki değiştirilemez hükmündeki anayasa maddelerinin tartışmaya açılması yine aynıdır.
Özellikle ulus devleti tartışma konusu yapan, sözüm ona değişik görüşlerdeki basın ve yayın organlarına baktığınızda da yine aynısını görürsünüz.
Ulus devletin kurucusu baş hedefleridir.
Sonrasında zaten…
Ulus devletin askeri gelmektedir. Bir kısmı demokrasi adına dinsel kimliklere vurgu yaparken…
Diğeri emin olun ki etnik kimliği ön plana çıkarmıştır.
Zaten düşmanları da ortaktır.
Ulus devlet.
Hepsi de ulus devletin sembollerinden, değerlerinden rahatsızdırlar.
Her fırsatta da bu rahatsızlıklarını ortaya koymaya çalışırlar.
Zaten Türk kimliğini de hiç bir şekilde kullanmazlar.
Bu örgüt ve basın yayın organlarının kullandıkları adlar da kimseyi yanıltmamalıdır.
Çünkü
Bunlar kendilerine ne ad takarlarsa taksınlar BOP' un ülkemizi parçalama amacıyla kullandığı günümüzün Teali İslam ve Teali Kürt Cemiyetleridir.
Dün arkalarında İngilizler vardı
Bugün AB ve ABD…
Yani aradan çok uzun yıllar geçse de değişen bir şey yok.

14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ

DEVAMI