Yerel seçimler yaklaştı ya!
Hemen hemen tüm büyük kentler çok katlı apartmanlarla, iş merkezleriyle tıkandıktan sonra, aklımıza yatay mimari geldi.
Neredeyse köylerde bile yapılar yükselirken kimse ses çıkarmıyordu.
İnşaat sektörü patladı, çok katlı binalardaki evler elde kaldı, bankalar güya ucuz konut kredisi bayrağı açıyorlar.
Daha önceleri neredeydiniz diye sorsak, sanırım suçlu biz oluruz.
Üstelik imar barışı adı altında bir imar affı furyası var ki değmeyin gitsin.
Bunu anlamak için ille de mimar olmak gerekmiyor.
X
Dünün keskin muhalifi, bugünün küçük ortağı “af” diye haykırıyor.
Büyük ortak, “gündemimizde af yok” diye repete yapıyor.
Du bakali n’olecek?...
X
Bize kimler finansal gözdağı veriyor bilmiyorum ama sıkça kullanılan bazı söylemler var ki ben de anlayamıyorum;
Örneğin finans lobisi.
Örneğin döviz baronları.
Bir de “dolarizasyon” diye ne anlama geldiğini bilemediğim bir sözcük uydurdular ki anlayana aşk olsun.
Peki, bunlar ne demek diye sorsak, suçlu yine biz olacağız.
Şimdi ben ağzımla kuş tutsam, “avcılığı bilmiyor” derler.
Hadi sormayalım.
X
Akdeniz’de sular ısınıyor.
Umurumuzda bile değil.
Biz yerel seçimlere kilitlendik.
Zaten bizim Akdeniz’de kıyılarımız mı var ki(!)
X
Tohum ithal, gübre ithal, ilaç ithal, toprak yerli ama o da küskün.
Hayvancılık olmazsa süt de olmaz et de.
Süt olmazsa yoğurtta olmaz, peynir de olmaz, kaymak da olmaz.
İthal ettiğimiz kurbanlık danalarda da şarbon hastalığı çıkmış.
Laflara bakarsanız bu şarbon hastası danaların tümü imha edildi.
Bu kurban bayramı kargaşasında gel de inan.
Allah bizim belamızı yavaş yavaş veriyor…
X
Dün 30 Ağustos Zafer Bayramı idi.
Bize böyle bir şahlanış bayramı yaşatan başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını minnetle anıyorum.
Kutlu olsun.
|