Cumhurbaşkanı 7 Eylülde İran’a gidiyor.
Stratejik ortak, yılların dost ve müttefiki Amerika’nın ambargo uyguladığı İran’a gitmek ne anlama geliyor.
Bu arada yeni bir stratejik ortağımız daha oldu hamdolsun.
Yıllarca “Komünistler Moskova’ya” diye haykırdığımız Rusya yeni stratejik ortağımız.
Hem de Dış İşleri Bakanımızın açıklamalarından öğrendik bu yeni stratejik ortaklığı.
Suriye’de yaratılması düşünülen yeni ve büyük kargaşa, nerede, nasıl ve neden gündeme getirildi?
Suriye en yakın güney komşumuz.
Azez’de ezan okunsa Kilis’ten duyulur.
Ancak Kilis’e atılan füzelerin, roketlerin sesini duyanlar olmadı.
Yani İdlib merkezli Suriye karıştırılacak da bu kargaşa bizi teğet mi geçecek?
Sanki yeterince kargaşamız yok.
Benim necip halkım, “n’olacak bu papazın hali?” modundan çıkıp, büyük fotoğrafı bir türlü görememekte inat ediyor.
Yani dert bir değil.
NATO’nun Türkiye’de yeni bir üs kurma projesi de bunca derdin üstüne tüy dikmedi mi?
Yılların dost ve müttefiki Amerika ile limoniyiz ama ihalelerimiz dolar bazında yapılıyor.
Dikkat ederseniz televizyonlarda kokaola reklamları alabildiğine çoğaldı.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demeye dilim varmıyor ama Suriye’de yeniden patlayacak bir gerginlik, komşu İran’a uygulanan Amerikan ambargosu ve bizim 7 Eylülde İran ziyaretimiz kafamı kurcalıyor.
Kimsenin kafasını kurcalamıyorsa sorun yok.
Ben kendi kendime kuruntu yapıyorum der geçerim ama durum pek de öyle görünmüyor.
Sonuç olarak; Ortadoğu’ya barışın gelmesini kimse istemiyor diye düşünüyorum.
Ama onların topu, tüfeği, doları varsa bizim de Allah’ımız var diye kendimi teselli etmekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Uzak – yakın ilişkilerimize gelince;
Kime uzağız, kime yakınız, kim bize yakın, kim bize uzak vallahi bilemiyorum…
|