Başlık şarbon ama yazımın şarbonla hiçbir ilgisi yok.
Şarbon galiba zamlarla, dövizle, enflasyonla zaten bizim içimizde.
Konumuza gelelim;
Kargaşa içindeki komşu ülke Suriye’de İdlib diye bir kent var.
Yaklaşık 3 milyon kişinin yaşadığı bir kent.
Peki, Suriye’de kaç bayrak dalgalanıyor?
Sayalım;
Türk Bayrağı, Amerikan Bayrağı, Rus Bayrağı, İran bayrağı, Suriye bayrağı, İngiliz bayrağı, Fransız bayrağı, PYD bayrağı, YPG bayrağı, Işid bayrağı.
Kaç bayrak oldu?
İdlib’de yaşanacak olası çatışmayı kimler önleyecek?
Hani herkes siyaset mühendisi ya!
Televizyon stüdyolarında oturup çözüm üretmeye çalışan akıllı geçinenler çok ama onlara kulak asan yok.
Durum böyleyken hemen hemen her akşam televizyon ekranlarına hörelenip ahkam üstüne ahkam kesmiyorlar mı?
Kısaca herkesin kafasını karıştırıyorlar.
Çünkü kendilerinin de kafaları karışık.
İsrail, Suriye’nin hemen yanıbaşında, Batı Şeria’da hemen hemen her gün terör estiriyor, kimsenin umurunda değil.
Muhterem halkımızın belini büken zamları, enflasyonun fırlamasını düşünen, irdeleyen yok.
Cennet ülkem ve bu cennet ülkede yaşayan necip halkım gözünün önünü göremiyor.
Yarını nasıl görecek?
Ha, elektrik, doğalgaz, petrol ürünleri ve çarşı – pazar fiyatları canını sıkarsa- ki sıkıyor,- “elden gelen düğün bayram” moduna girip, “buna da şükür, bunda da bir hayır vardır” diye düşünceye dalıyor.
Çünkü düşünmekten başka yapacağı bir şey olmadığına inandırılmış.
Ve Suriye kaynarken, Suriyeli sığınmacılar Türkiye’de vergiden muaf işyerleri kuruyorlar, sağlık ayrıcalıkları var ve nargile fokurdatarak İdlib’i düşünüyorlar(!)
Yahu hakketen n’olacak bu İdlib’in hali?
Kendi halimizi düşünmeye beynimiz yetmez oldu da…
|