TASARRUF DÖNEMİ AMA…
Konuşmaya başlayan her ekonomi uzmanı, “bu daha başlangıç, ekonomik kriz büyüyecek” diyor.
Bunlar uzman.
Ekonomi uzmanları.
Ancak bizi yönetenleri dinlediğimizde, ülkede bir ekonomik kriz yok.
Her yan günlük güneşlik.
Ah şu dış güçler.
Ah şu döviz lobisi.
Bizi kıskananlar her geçen gün çoğalıyor.
Sokaktaki adama gelince; hem ekonomi uzmanlarını dinliyor, hem yöneticilerin dediklerine kulak kabartıyor ve “bunlardan biri bizi kandırıyor ama hangisi acaba” diye sormadan edemiyor.
Yurttaşın Türk Lirasına dönmesini ve tasarrufa yönelmesini isteyen devlet büyüklerine bakıyoruz, tasarruf masarruf hak getire.
Lüks makam araçlarının sayısı belli değil ve neredeyse tümü kiralık.
Bazı bakanlık binaları, genel müdürlük binaları da kiralık.
Kimilerinin 400 milyon dolara satın alındığını, kimilerinin hediye edildiğini söylediği bir uçak, cumhurbaşkanlığı uçak filosuna katılmak üzere bekletiliyor.
Demek ki itibar için tasarrufa gerek yok.
Tasarrufu, her şeyi alkışlayan necip halkımın yapması isteniyor.
Gıda maddelerinden giyime, petrol ürünlerinden deftere, kaleme, kısaca iğneden ipliğe gelen zamlarla halk zaten zorunlu tasarruf ikliminde.
Demek ki yetmiyor.
Üstelik bu ekonomi uzmanları da felaket tellalı olmuş(!) “bu daha başlangıç, kıtlık geliyor, kıtlığa hazır olun” demiyorlar mı?
Halk ne yapacağını şaşırıyor.
Kimlerin doğru söylediğini, kimlerin doğruları çarpıttığını önümüzdeki aylarda yaşayarak öğreneceğiz ama çok geç olacak.
Tarım, hayvancılık bitmiş, inşaat sektörü patlamış, işçiler işlerinden çıkarılıyor.
Bir de alıştıra alıştıra bizi yeni bir göç dalgasına hazırlıyorlar.
Hiçbir şeyden ders almıyoruz.
Hele şu 2019 yılı gelsin, yerel seçimler yapılsın, asıl gümbürtü o zaman kopacak gibi görünüyor.
Dilerim bu günleri arattıracak bir gelecek yaşamayız…
|