Kedinin, köpeğin kulaklarını, ayaklarını kesip öylece bırakan insan kılığına bürünmüş yaratıkları anlayabiliyor musunuz?
Ve bu tür yaratıkların çoğaldığına tanık oluyoruz.
Hayvana acımayan insana acır mı?
İşte böyle çapraşık ruh hali içindeki yaratıklarla birlikte yaşıyoruz.
Komşu ülke Suriye’de yaşananlar, benim cennet ülkemde yaşanıyor olsa, bu tür yaratıkların neler yapacaklarını düşünmek bile istemiyorum.
Çünkü öyle bir dünyada yaşamak zor ama üzülerek belirtmeliyim ki böyle bir dünyada yaşıyoruz.
X
2019 Mart ayında yapılacak yerel seçimlere hiç değinmiyorum.
Neden?
Sistem belli.
Neler olacağı ortada.
Kendimizi sıkmaya, sıkıştırmaya hiç gerek yok.
Bu gidiş, gidiş değil.
Zaten kriz miriz yok diyorlar.
Zaten kriz çığlıklarının tümü psikolojik diyorlar.
O zaman düşünmeye, üzülmeye gerek var mı?
Siz de düşünmeyin.
Düşünüp de psikolojinizi bozacağınıza her şeye gülüp geçiverin.
Su akar, yolunu bulur.
Düşünüp strese girmenin ne alemi var?
Zaten kimsenin düşünmesi de istenmiyor.
O zaman düşünmeyin, varsa keyfinize bakın.
Keyfiniz yoksa ne yaparsanız yapın.
Daha ne diyeyim?...
X
Not; Sıcaklar yerini serinliğe bırakmışken ve bulunduğum Akdeniz sahilinin tam tadı gelmişken, Gaziantep’e doğru zorunlu bir yolculuk yapacağız.
Ne yapalım?
Her mevsimin bir sonu vardır.
Bize de mevsimi burada bitirip kürkçü dükkanına dönmek düşüyor.
Bundan dolayıdır ki bir hafta gibi bir süre ayrı kalacağız.
Yeniden görüşmek umuduyla…
|