Bir gün sonrasını göremeyen politikacılar devleti yönetebilirler mi?
Ya bir saat önce söylediğinin bir saat sonra tam tersini söyleyen politikacılar?
Geçiniz efendim.
Güllük gülistanlık bir ülkede yaşıyoruz.
Hele şu partiler arası diyalog ve empatiye bayılıyorum(!)
Ekonomik krizmiş falan filan.
Baksanıza, “yılsonuna kadar zam yok” diyorlar.
Ve isteyen firma sattıkları ürünlerde % 10 indirim yapabilecek.
Sevindiniz değil mi?
Geçiniz.
X
Bir de bakıyorsunuz, düne kadar tıkır tıkır işleyen bir fabrikanın sahibi konkordato (anlaşmalı iflas) için başvuruda bulunuyor.
Bir bakıyorsunuz, düne kadar tıkır tıkır çalışan bir fabrikada, nereden çıktığı belli olmayan bir yangın çıkıyor, fabrika kül oluyor.
Bir bakıyorsunuz, düne kadar tıkır tıkır çalışan bir fabrikanın sahibi işadamı
işçilerini ücretsiz izine yolluyor.
Devleti yönetenler, herhangi bir ekonomik sıkıntı olmadığını yüksek sesle söylüyorlar.
İntiharlar yaşanıyor.
Boşanmalar artıyor.
Hırsızlık çoğalıyor.
Ama bunların hiç biri ekonomik sıkıntıdan dolayı değil.
İntihar edenler için, bunalımdaydı diyorlar ama neden bunalıma girdiğini araştırmıyorlar.
Boşananlar için de bahane hazır; şiddetli geçimsizlik.
Acaba neden geçinemiyorlardı diye soran soruşturan var mı?
Bereket versin ki hırsızlık yapanlar için bir bahane bulamıyorlar.
Bir bahane de hırsızlığa bulsalar diyorum ama bulamıyorlar.
Yalnız bulamıyorlar değil, nedenini araştırmaya bile gerek duymuyorlar.
X
Beton ekonomisinin geçerli olduğu ülkelerde durum böylece işleyip gidiyor.
Şimdi beton ekonomisi de patlamak üzere, o da büyük sıkıntılar yaşıyor demeye kalksanız, kırk dereden su getirerek, bu sektörde ekonomik sıkıntı olmadığına sizi inandırmaya çalışırlar.
Zaten ekonomi tıkırında(!) onu biliyoruz da her gün televizyon ekranlarına çıkıp, “hamdolsun ekonomimiz iyi işliyor, ihracatımız arttı, ithalatımız azaldı, işsiz kimse kalmadı” diye gözümüze gözümüze neden sokuyorlar?
Bir de fırsatçı - fesatçı denilen güruh türedi.
Ben işte bunu anlayamıyorum.
Bir anlatabilen olsa…
|