Cumhuriyetin temel taşlarıyla oynandı ve hala oynanıyor.
Cumhuriyetin kazanımı olan hiçbir kurum – kuruluş neredeyse kalmadı.
Çoğu satıldı.
Hem de ya yabancılara ya yandaşlara.
Kimin kiminle dost – arkadaş – ahbap olduğunu anlatan güzel bir özdeyişimiz var;
“Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.”
Kimin kimle düşüp kalktığını, kimin kimlerle çıkar için sahte dostluklar kurduğunu görecek gözümüz varsa, durumu kavrayabiliriz.
Bana ne düşer anlayışıyla biz de sahte dostluklar kurma içinde olursak, aynı topun kumaşı olup günübirliğine yaşamayı seçmiş oluruz.
Çünkü günümüzde sahte dostluklar, çıkara dayalı arkadaşlıklar modası sürüp giderken, kime güveneceğinizi şaşırıyorsunuz.
X
Terörle mücadele ederken yaşamını yitiren hiçbir şehit, Suudi kökenli Amerikan yurttaşı Cemal Kaşıkçı kadar yer bulamadı bizim yaygın ve saygın basınımızda.
Üstelik bu konu başımızı daha çok ağrıtacak gibi görünüyor.
Bir de yaklaşan yerel seçimler nedeniyle kim hangi partiden ve nereden aday olacağı süslüyor gazeteleri.
Herkes politik hesap – kitap peşinde koşuşturuyor.
Gazetecilik böyle bir şey oldu…
X
Sıkıldım.
Termal bir tesise gidiyorum.
Kendimi termal suya atıp rahatlamak ve bir süreliğine stresten uzaklaşmak için kısa bir süre izin istiyorum.
Çok yakında yine kafanızı şişirmeye devam edeceğim.
Zaten bizim yazılarımız kafa şişirmekten öteye gidemiyor…
|