Yerel seçimler yaklaşıyor ancak belediye başkan adaylarının çoğu daha belli değil.
Hem de tüm partilerde.
Herkes aday adayı.
Kamuoyu araştırmaları, eğilim yoklamaları, tahminler gırla gidiyor.
Gazeteler, gazeteciler masa başı haberlerle seçmenin kafasını karıştırıp duruyor.
Herkes Ankara’da parti liderlerinin iki dudağı arasından çıkacak ismi merak ediyor ama onların da isim konusunda iki arada bir derede oldukları görülüyor.
Aday adayı bolluğu yaşanırken, bazı isimler de bulunmaz hint kumaşı gibi kendilerini dev aynasında görüyorlar.
Kimine göre adaylık kafeste keklik kimine göre de çok uzak.
Devlet adamı ve yönetici yetiştirmekte zorlanan toplumlarda ne oluyorsa bizde de o oluyor.
80 milyon insanın yaşadığı bir ülke, devlet adamı – yönetici yetiştiremiyorsa vay seçmenin haline.
Milletvekili seçiminde partiye oy verenler, yerel yönetim seçiminde aday üzerinden giderler sandık başına.
Bu seçimde de mutlaka öyle olacak ama partiler adaylarını bir türlü açıklamadılar.
Bana göre tüm partilerde aday belirlemede çeşitli dengeler gözetildiği için zorluklar yaşanıyor.
Adam seçilmiş milletvekili, belediye başkanlığına aday oluyor.
Adam seçilmiş milletvekili iken bakan oluyor, bir belediye için başkan adayı gösteriliyor.
Yani seçilmişken, seçilmek için bir yerlere yine aday.
Belediye başkanlığına aday gösterilen eski milletvekilleri için ne dersiniz?
Sonuçta Ankara’da parti liderlerinin belirlediği isimler belediye başkan adayı olarak seçmenin önüne sürülecek.
Seçmen de gidip bu seçilmiş adaya oy verecek ve “ben seçtim” diyecek.
Bu kurguda bir terslik yok mu?
Siyasal Partiler Yasası ile Seçim Yasası kökten değişmedikçe, bu işler böyle sürüp gidecektir.
Şimdiye dek hiçbir parti bu iki yasa konusunda çalışma yapmış mıdır?
Ben duymadım.
Bu iki yasa bu biçimde yürürlükte kaldıkça, seçim işleri böylece sürüp gidecektir.
Ankara seçerek seçmene dayatacak, seçmen de ben oy verdim, ben seçtim diye kendini avutacaktır.
Yine de kim seçilirse seçilsin, adam gibi belediyecilik yapacaklar iş başına gelsin dileği ile…
|