Başta lider sultası olmak üzere, her türlü dayatmaya katlanabilen ve her şeye evet diyebilen politikacının, nedense hep önü açık oluyor.
Haklı ya da haksız en çok eleştirilen politikacı, geleceği uğruna verdiği ödünlerden vazgeçmedikçe eleştiri de bitmez, politika istenilen ve hak ettiği düzeye de gelemez.
Seçim Yasası değişmedikçe,
Siyasal Partiler Yasası değişmedikçe,
Politikacı, meclis kürsüsü hariç, dokunulmazlık zırhından çıkmadıkça bu işler böyle gidecektir.
xxx
Değerli bir dostum elektronik posta ile bana bir ileti yolladı.
Konuya bağlı olarak bu iletiyi sizinle paylaşmak istiyorum;
“Tanrı, iradesini hakim kılmak için iyi insanları kullanır.
Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için tanrıyı kulanır…”
Bu söylem, 1600 lü yıllarda yaşamış olan Giordono Brono adındaki birine aitmiş.
Cennet ülkemde uygulanan günümüz politikasına baktığımızda, Brono’nun söylemi çuk oturmuyor mu?
Amaca ulaşmak için her türlü yöntem deneniyor.
Amaç, cennet ülkenin refahı ve kalkınması olsa, cumhuriyetin kazanımı olan onca kurum yabancılara satılır mıydı?
Askerimin başına torba geçirilebilir miydi?
Avrupa Birliği üyesi ülkelerin liderleri, cennet ülkem hakkında boşboğazca demeçler verebilirler miydi?
Politikada kişisel çıkar ve gelecek uğruna lider sultasına katlanan politikacıların soyu tükenmedikçe, bu işler böylece sürüp gidecektir.
Ve son olarak, IMF Başkanının dünkü konuşması sırasındaki ayakkabılı protestolar da moda haline gelecektir.
Ta ki Brono’nun sözündeki iyi insanların sayısı artıncaya kadar…
|