( Çarşamba günü yayınlanan bu yazımda, öğrencilerin valiye attıkları twitler bölümü çıkmamış, düzeltip yeniden yayınlıyoruz.)
Şubat ayının sonuna doğru yaklaşıyoruz.
Şubat kış ayı.
Kar da yağar, yağmur da yağar, fırtına da olur.
Bu tür olumsuzluklara hazırlı olmak gerek.
Marmara Bölgesi denince aklımıza ilk olarak İstanbul gelir.
Trakya’da başlayan kar yağışı, Marmara Bölgesi’ni de etkisi altına aldı.
“İstanbul’a kar yağmadan Türkiye’ye kış gelmez” lafını ilk kez rahmetli Nezih Demirkent’ten duymuştum.
Ve İstanbul’a kar yağınca, vali Yerlikaya, twitter hesabından okulların tatil edildiğini duyurdu.
Alllaaah, sen misin tatilden söz eden?
Hani bilgisayar çağındayız ya!
Herkesin sosyal medya denen bir twitter hesabı, bir facebook hesabı da var.
İstanbul’da ilköğretim, ortaöğretim öğrencisi olan çocuklar, valinin de twitter ve facebook arkadaşıymış ki ayni hesaptan teşekkürler başladı.
Bu öğrencilerin valiye verdikleri yanıtları üzülerek okudum.
Kar yağışı nedeniyle İstanbul’da okulların bir gün tatil edildiğini açıklayan Vali Ali Yerlikaya’ya öğrencilerin verdiği yanıtlar, eğitimin nasıl sıkıcı bir şey olduğunun kanıtı gibi geldi bana..
Milenyum çocukları bir harika.
Her şeye akılları eriyor ama okul deyince iki adım geri atıyorlar
Bunun suçlusu kim bilmiyorum.
Aslında biliyorum da burada anlatmaya kalksan, gazetenin sayfaları yetmez.
Gelelim İstanbul’daki öğrencilerin, kar tatili veren valiye yanıtlarına;
"Teşekkürler adamsın Vali Amcam.", "Allah tutuğunu altın etsin Valim.", "Bu tweetin alnı olsa da öpsem.", "Yeni bir Twitter fenomeni doğuyor.", "Okulumun direği, tatilimin efendisiiiiii.", "Size güvenip sunum ödevimi yapmamıştım Sayın Valim adamsınız.", "Seviliyorsunuz Sayın Valim.", "Ali diye yazılır, kral diye okunur.", "Evde kendimi kanepeden attımmm sevinçten seni çok seviyorumm Valiimiz.", "Sonunda vallahi bir an tatil etmeyeceksin zannettim Vali Bey Amca, kara kara yarın okulun yokuşundan nasıl ineceğimi düşünüyordum.", "Salı da yap sen de rahat uyu biz de Valim.", "Dik dur kral, tacın düşmesin."
Bu öğrenciler, okul tatilini ödül sayanlar.
Gençliğin tümü böyle demek istemiyorum ama okulunu tatil olmasına sevinen öğrencilerden bir şey beklemenin de boşuna olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
Çocukların sokakta, karda oynama hakları var ama ellerinden alınmış.
Ana babaları, “aman ha aman sokakta kalma, okuldan çıkınca hemen eve gel” diye öğütlüyorlar.
Çünkü sokaklara güvenemiyorlar.
Oysa sokakta oynamak, yaramazlık yapmak çocuğun hakkı.
Böyle olmayınca, valinin tatil haberine sevinmesinler de ne yapsınlar?
Yazımızın başlığını, eğitimde gelinen nokta diye boşuna koymadık.
Böyle başa böyle tarak desek doğru olur mu bilmiyorum
|