Politikacılar, özellikle partilerin liderleri, resmen çatışma halindeler.
Tam bir laf çatışması.
Herkes ağzına ne gelirse söylüyor.
İlerleyen yaşım gereği birçok seçim öncesi yaşadım.
Bu 31 Mart seçimi öncesinde gördüklerimi, duyduklarımı hiçbir seçim öncesinde görmedim, duymadım.
Tam bir gerginlik yaratıldı ve sürdürülüyor.
Ve bu gerginlik, sıradan yurttaşlarımızda bile görünüyor.
Herkes barut fıçısı gibi.
X
Seçim meydanlarında söylenenler, bazen ipe sapa gelmez laflar oluyor bazen hakaret içerikli sözcükler oluyor bazen de tehditkar ve aşağılayıcı söylemler oluyor.
Bunların politikacılar tarafından söylenmesi çok kötü örnekler değil mi?
Sataşmalar çatışma haline dönüşünce, aklı başında olan yurttaşlar üzülüyor, ne söylendiğini anlamayanlar da alkışlıyor.
X
Geçtiğimiz Cuma günü Yeni Zelenda’da vahşi bir terör olayı yaşandı.
Bireysel davrandığını sanmadığım bir terörist, iki ayrı camiye girerek namaza giren 50 kişiyi öldürdü, bir o kadar kişiyi de yaraladı.
Terörist yakalandı.
Bu vahşi terör olayını seçim malzemesi olarak kullanmak, neyin nesi, pek anlaşılamadı.
Bir yerel seçim öncesi 3 – 5 oy fazla alma uğruna, mitinge katılanlara bu terör görüntülerini ekrandan gösterme düşüncesi kime ait bilemiyoruz ancak yanlış oldu ve hiç yakışmadı.
X
Geçmiş seçim önceleri yapılan mitinglerde, hiçbir lider başka bir lideri aşağılamadı.
Hiçbir lider başka bir lidere hakaret etmedi.
Birbirlerini kıyasıya eleştirdiler ama düzeysiz bir biçimde değil.
Politikacı dilini düzeltmedikçe, gerginlik daha da artacaktır.
Ve bu gerginlik salt politikacılar arasında kalmayacak, ayrı partilere gönül vermiş yurttaşlara da yansıyacaktır.
Şu son 11 günü de kazasız belasız atlatıp, sandığı sağlama almak için uğraşmak, her yurttaşın görevi olmalıdır.
Eğer demokrasiye inanıyorsak…
|