Türkiye – Suriye Stratejik İşbirliği Bakanlar Konseyi toplantıları, sabahleyin Suriye’nin Halep kentinde, aynı gün öğleden sonra da Gaziantep’te yapıldı.
İki ülke arasında uygulana gelen vize uygulamasının kaldırılması konusunda anlaşmalar imzalandı.
Kilis’in Öncüpınar sınır kapısında da gidiş – geliş törenleri yapıldı
Bu üst düzey toplantılara bizden 10 Suriye’den de 10 olmak üzere 20 bakan katıldı.
Bu arada, Gaziantep’te bakanların seyir halinde olacağı güzergah, trafiğe kapatılarak alternatif yollar gösterildi.
Gaziantep’te öğleden sonra yapılan basın toplantısı, yine şükredelim ki kent içinde bir mekanda yapılmadı.
Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni yapılan ve hizmete yeni açılan bir otelde yapıldı da kent trafiği kargaşadan kurtuldu.
Ya bir de kent içinde bir yerlerde yapılsaydı?
Düşünebiliyor musunuz; bizden 10 bakan, komşu ülke Suriye’den 10 bakan, bunların yan protokolleri, Alaaaaah…
Kent içinde hafif raylı sistem kargaşasına bir de bizden ve komşu ülkeden 20 bakanın ilimizi ziyareti sırasında, trafiğe kapatılan yollar kargaşası eklenecekti.
Bakanları ve beraberindekileri sanki kurt kapacak…
Ne yapalım ki sistem, düzen, protokol böyle.
Aslına bakarsanız bu tür organizasyonlarda, ortaya kraldan çok kralcılar çıkar.
İşte tüm kargaşa da bu kral olmadan kralcılık oynayanlardan kaynaklanır.
Kent yöneticilerinden bir kısmının, Ankara’ya şirin görünme çabası da diyebiliriz bu tür kargaşalara.
Hani büyük ozan Tevfik Fikret, yıllar önce yazdığı bir şiirinde bunun adını koymuş ya;
“Beşerin böyle dalaletleri var,
Putunu kendi yapar, kendi tapar…”
xxx
Şimdi ben neye seviniyorum biliyor musunuz?
Henüz ortada sınır mınır yokken, rahmetli dedem iki kızını Suriye’ye gelin göndermiş.
İkisi de rahmetli olan halalarımın çocukları, torunlarıyla 5 – 10 yılda bir görüşebiliyor ancak anlaşamıyorduk. Çünkü onlar Türkçe bilmiyor, biz de Arapça bilmiyorduk.
Sevincim şundan ötürü; şimdi Kilis’e gidip de oradan 10 kilometre uzaktaki Suriye’nin Azez kentine gitmemek ya da 60 kilometre ilerdeki Halep kentine gitmemek olmaz.
Hala çocuklarımı daha sık görmekten mutlu olacağımdandır sevincim.
Bakalım elimizi kolumuzu sallaya sallaya, vize almadan, pasaportsuz ne zaman yollara düşeceğiz?
|