Hiçbir bakanın katılmadığı yüce mecliste bütçe görüşmeleri var.
İzlerken, düşünmekten çok gülüyorum.
Parlamenter sistemin rafa kaldırıldığının farkında olamayan muhterem milletvekilleri, bundan geru araçlarında “çakar” lambalarla turlayacaklar.
Bu çakarlı araçların trafik kurallarına uyması, kırmızı ışıkta durması diye bir zorunluluğu yokmuş.
Belki ilerde “Yakamoz” adlı yattan biraz daha küçükleri de muhterem milletvekillerinin kullanımına sunulabilir.
Aslında bu kadar ayrıcalık tanınan yüce bildiğimiz meclisin işlevini pek merak ediyorum.
Çünkü hala yasama çalışmaları yaptıklarını sanıyorlar.
Yarın Gastroantep’te çakar ayrıcalıklı araçlara hazır olun.
Gaziantep trafiği su gibi akıyor ya!
Bu su gibi akan trafikte, çakarlı araçları görebilir miyiz ola?
X
MÜTESELSİLEN SORUMLULUK…
Yeni yeni partiler kurulma aşamasında.
İktidar partisi böyle oluşumlardan rahatsızlığını çeşitli vesilelerle, çeşitli toplantılarda gündeme getiriyor.
Daha doğru bir söylemle, rahatsızlığını dile getiriyor.
Dün atanan başbakanları, bakanları tu kaka göstererek vur abalıya yapılıyor.
Şehir Üniversitesi gündeme getirilerek, eski başbakan ve eski bakanlar neredeyse hırsızlıkla, dolandırıcılıkla suçlanıyor.
Bu tür suçlamalar karşıdan da geliyor.
Oysa şöyle ya da böyle bu konuda “müteselsilen” bir sorumluluk yok mu?
X
Sistemden çatırtı sesleri geliyor ancak yüce meclisi oluşturan vekillere bazı ayrıcalıklar tanınarak, bu çatırtıyı duymaları engelleniyor.
Buna karşın vekillerin de bu çatırtıyı duyduklarını ama duymazdan geldiklerini düşünüyorum.
Bizim çiftçimiz borç batağında bocalarken, Sudan’da tarım ve hayvancılığı geliştirecekmişiz.
Muhterem vekillerimizin bu konudan haberleri var mı bilemiyorum.
Kurulacak partilerle kavga daha yeni başlıyor.
Yarın ne olur belli olmaz.
Her taraftan kötü kokular gelse de her şeye karşın Türkiye bir şeffaflığa doğru yol alıyor.
Yoksa bana mı öyle geliyor?...
|