Cennet ülkemin eğitim düzeyini öğrenmek için, en azından yakın çevremize bir göz atmamız yeter sanırım.
Hani hep eğitim düzeyimizin düşüklüğünden yakınırız ya…
Bana sorarsanız tam tersi.
Bizim insanımızın % 99 u her konuda eğitimli hamdolsun.
Bu düşünceye nasıl vardım?
Anlatayım;
Benim güzel insanlarım ekonomik krizin kıskacında olsa da,
İşine son verildiği için boşta gezse de,
Çalışanın, ancak ev kirası, su, elektrik, yakıt, ulaşım giderlerini karşılayacak kadar geliri olsa da,
emekli, kendisine reva görülen güdük emekli aylığıyla yaşama savaşı verse de herkesin, her konuda bilgisi var.
Herkes her şeyi biliyor.
Ve yine bu herkes, her konuda konuşuyor.
Böyle bir toplum için, eğitim düzeyi düşük diyebilir miyiz?
Demokrasiyi biliyor.
Bağımsızlığın ne anlama geldiğini biliyor.
Özgürlüğü biliyor.
Katılımcılığı, paylaşımcılığı, seçme – seçilme hakkını biliyor.
Dış politika, iç politika hakkında engin bilgisi var.
Dünyadaki tüm ülkelerin sorunlarını ve bu sorunların çözümlerini biliyor.
Devletlerarası hukuku, ticareti, hiyerarşiyi, protokolü, emir kulluğunu, yokluğu, yoksulluğu, her şeyi, her şeyi biliyor.
Hele son dönemin dillerden düşmeyen ama ne olduğu belli olmayan söylemi “açılım” dan bile haberdar…
Açılımın ne olduğunu, bu sözcüğü ortaya atanlardan daha iyi bildiğinden kuşkum yok.
Böyle uyanık, böyle cevval, böyle zeki, böyle çalışkan bir toplum için, “eğitim şart” demek haksızlık değil midir?
Bana gelince; -biraz da eblehliğimden olsa gerek- aklımın ermediği, bilmediğim konularda yazı yazmaktan hep uzak durmuşumdur.
Herkesin her şeyi bildiği bir toplumda, benim gibi birkaç eblehin bulunması, böyle bilgiç bir topluma yakışmasa da çıkıyor işte…
Tornadan çevrilerek üretilmedik ki.
Bu kadarı da olacak artık…
Her şeyi bilen insanların, her şeye katlandığı gibi bize de katlanacağını düşünerek yazıp çiziyoruz işte.
Haydi bir de eski söyleme sığınalım da bitirelim;
Sürç – ü lisan eylediysek, affola…
|