(Yine eski bir yazım.
Yayınlanma tarihi 26 Mart 2007
Yani aradan 14 yıl gibi bir zaman geçmiş.
Bakın bakalım, değişen bir şey var mı?
Ya da neler değişmiş, neler değişmemiş?)
X
Hani bir fındık reklamı var ya!
“Cildi güzelleştirir, vücuda zindelik verir” den sonra “yersen” diye bitiyor.
Genel seçimlere daha uzunca bir zaman varken, sahne – i siyaset ısınma eğiliminde.
Yersen…
Kapkaççılık artmış, uyuşturucu kullananlar çoğalmış, hırsızlık, soygun, cepçilik, tırnakçılık, kaldırımcılık almış başını gidiyor.
Yetkili ağızlar, “asayiş berkemal” havasında.
Yersen…
Caddeler, sokaklar patikaya dönüşmüş, kasisler, ilkel hız engelleri, çukurlar, kazılar gırla.
Belediyeciler, “yıkmadan da yapılmaz ki” diyor ve gece gündüz tam hızla çalıştıklarını söylüyorlar.
Yersen…
Büyük mağazaların vitrinlerine asılan % 50, % 60, % 70 hatta % 80 indirim tabelalarından, o mağazanın ne sattığını göremiyorsunuz ama bu yarı fiyatından fazla indirimler kafanızı karıştırıyor.
Yersen…
Çalıştığınız işyerinin kapısı çalıyor, açıp bakıyorsunuz, iki genç kız ya da iki çocuk.
Ellerinde bir paket, “yoksul öğrencilere katkı için” diye içinde ne olduğu belli olmayan paketi satmak istiyorlar.
Yersen…
Trafiği çok sıkı bir sokaktan aracınızla geçerken, karşıdan gelen aracın rahat geçmesi için sol taraftaki boşluğa yanaşıp yol vermeye çalışıyorsunuz, Adam camını indirip, “sağını solunu bilmiyorsun “yav..k” diye bağırıyor babası yaşındaki adama.
Yesen de yemesen de…
Yaya geçidini bırakıp orta banttan geçen takım elbiseli, kravatlı birine, “trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım” sloganına inanarak yaya geçidini gösteriyorsunuz, adam, “hastir lan sana ne” diyor utanmadan.
Yesen de yemesen de…
Güncel Gazetesi’nin başyazarı Atilla Karaduman, düğünlere katılıp çok kıvıran, cenazelere katılıp çok ağlayan politikacılara oy verecekmiş.
Aptalmış ya!
Yersen…
Okusanız da okumasanız da bugün böyle bir yazı yazmak geldi içimden.
Okusanız da okumasanız da.
Ya da yersen…
|