19 Ağustos 199 Marmara depreminden sonra, yapılar ve yapılacak yerler konusunda önlem alınabilir miydi?
Evet, alınabilirdi.
Alındı mı?
Alınmadığı ortada.
Her kış Doğuanadolu’nun çeşitli illerinde kar yolları kapatır mıydı?
Kapatırdı.
Çığ düşer miydi?
Düşerdi.
Böyle doğal afetler için önlemler alınabilir miydi?
Mutlaka önlemler vardır.
Alınmış mıdır?
Alınmadığı ortada.
İniş ve kalkışlarda uçak kazaları olabilir mi?
Olabilir.
Böyle bir kaza olunca ya pilot ya kule ya da iniş pistinde hatalar olduğu söylenir.
Önlemler alınabilir mi?
Tabi ki alınabilir.
Alınmış mıdır?
Son uçak kazasından sonra, herhangi bir önlem alınmadığı ortada.
Uçakların iniş yaptığı pistlerdeki yapım hatalarına, yapım gecikmelerine bir yaptırım uygulanmış mıdır?
Her yıl Doğuanadolu’da yolları kapatan ve yer yer çığ olarak düşen kar için, o yörenin halkı eğitilmiş midir?
Sanmıyorum.
Giresun’da, Kocaeli’de, Kayseri’de, Mersin’de, Manisa’da aşırı yağıştan sel felaketleri yaşandı.
Rüzgar ve sel bu kentleri karman çorman etti.
Şimdi bu doğal felaketler hakkında konuşmamıza, şikayet etmemize gerek var mıdır?
Bana sorarsanız yoktur.
Ağzı olan konuşur ama kimi kime şikayet edeceğinizi de bilemezsiniz.
Bakın, bunca felaketler arasında gündemden düşmeyen ve her gün bayrağa sarılı gelen, yüreklerimizi yakan şehitler konusuna dokunmadım bile.
Şimdi biz neyi yazıp çiziyoruz?
Bu da soru mu?
Laf salatası işte.
Laf ola beri gele.
Dünyayı boynuzları üstünde taşıyor öküz artık yorulmuştur ve titremeye başlamıştır.
Bunca felaketin sebebi de o öküzdür.
Uzun sürmez, bir süre sonra her şeyi unuturuz.
Sadakallahulazim…
|