Moskova mutabakatı ile ateşkes kararı alındı.
Her şeye karşın umut verici ve biraz da olsa rahatlatıcı bir karar.
Özelde Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa genelde Türkiye rahatlayacak mı?
Bilemeyiz.
Her tür provokasyona dikkat zamanı.
Putin – Erdoğan görüşmesinde sahada kim güçlüydü, masada kim güçlüydü?
Bu güç masaya nasıl yansıdı?
Gerçi ortada masa yoktu ama iki lider ve çevirmenlerin dışında bizimkiler hep ayaktaydı.
Yani Putin hem vurdu hem de şehitlerimiz için taziyelerde bulundu.
Buna da şükür diyebilir miyiz?
Şimdilik belli değil.
Hani hiçbir hakkımız yokken şehitlerimize hakkımızı helal ediyoruz ya.
Oysa o kınalı kuzuların hepimizde hakları var.
Bakalım onlar haklarını bize helal ediyorlar mı?
Yalnız şehitler değil, anaları, babaları, eşleri, çocukları, yavukluları, nişanlıları, arkadaşları haklarını bize helal ediyorlar mı?
X
Peki, biz İdlib’te kimlerle cebelleşeceğiz?
El Nusra, IŞİD, El Kaide, YPG, HTŞ gibi dindar geçinen ama dinden, Müslümanlıktan haberi olmayan terör örgütlerinin encamı ne olacak?
Moskova Mutabakatında bu konu da görüşüldü mü?
Yıllardır olduğu gibi, şehit cenazelerinde, şehitler ölmez, vatan bölünmez diye yürek yakan çığlıklar bitecek mi?
Ortadoğu’da yaşanan kargaşa bitecek, Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanacak ve yurdumuza yerleşen 4 milyon Suriyeli vatanlarına geri dönecek mi?
Ya Avrupa sınırına dayanan, Müslüman bir ülkede yaşamaya tahammül edemeyip Hıristiyan ülkelerde yaşamak için can atan ve bir insanlık dramı yaşayan gariban Müslümanların durumu ne olacak?
Moskova’da kararlaştırılan ateşkes, bu sorulara yanıt verecek mi?
Bana göre bu mutabakattın en büyük kazanımı, her gün gelen şehit cenazelerinin kesilmiş olması.
Bu işe en çok üzülenler de silah üreticisi ülkeler ve silah tüccarları olsa gerek.
İç politikaya gelince; olan yine doğruları yazan gazetecilere oluyor.
Gözdağları, korkutmalar, tutuklamalar daha nereye kadar sürecek belli değil.
Dilerim iç politikada da bir ateşkes uygulaması yaşanır…
|