Sokağa çıkma yasağı herkesi sokaklara döktü.
İşte böylece sosyal mesafe dedikleri durum allak bullak oldu.
Yakın temas başladı.
Neden?
Sokağa çıkma yasağı, uygulamadan 2 saat önce açıklanınca, benim necip halkım marketlerin, bakkalların, kasapların, fırınların önüne yığılmaya başladı.
Akaryakıt istasyonlarında araçlar sıralandı.
Oysa açıklanan sokağa çıkma yasağı 2 günlük bir yasaktı.
Böyle olmasına karşın herkes dolabını, kilerini doldurma telaşına düştü.
2 günlük sokağa çıkma yasağı için, bir haftalık, 10 günlük alışverişler yapıldı.
Sokağa çıkma yasağı 2 gün önceden duyurulup, halkın eksiklerini tamamlaması istenebilirdi.
Virüsten mi korkmak gerek yoksa beceriksizlikten, cehaletten, doymazlıktan, acemilikten mi korkmak gerek anlaşılmadı.
Ve böylelikle bu ölümcül virüs salgınına ortam yaratılmış oldu.
Yani yangına körükle gitmek gibi bir eylemin ortaya çıkması sağlandı.
Konuyu yüzümüze gözümüze bulaştırdık.
X
Bir şeyleri adam gibi yapmayı bir türlü beceremedik.
Virüsten korunmak için eldiven dediler, 10 – 15 lira olan bir paket eldiven 50 liraya fırladı.
Kimse umursamadı.
Maske takın, maskesiz sokağa çıkmayın dediler, ortada maske yok.
Popülist yaklaşımlarla yerel yöneticiler maske dağıtmaya başladı.
Hatta maske üretiminin % 90 ı bizim kentimizde diye övünerek demeç patlatan belediye başkanları bile oldu.
Ortada yine maske yok.
PTT dağıtacak dediler, olmadı.
E – devlete başvurun dediler olmadı.
Kargoya vereceğiz dediler, beceremediler.
Bu kez de eczanelerden bedava dağıtılacak dediler ancak bunun için de yurttaşlık numarası, telefonuna gelecek şifre gibi ilginç uygulamalar öne sürdüler.
X
Bir aya yakın zamandan bu yana biz zaten evden çıkmıyorduk.
Bu 2 günlük sokağa çıkma yasağı bizi ırgalamaz.
Zaten alışmıştık.
Nelere alışmadık ki?
Daha nelere alışacağımız da cabası…
|