Bugün bayram.
Bayram namazı yok.
Bayramlaşma yok.
El öpme yok.
Sarılma, kucaklaşma yok.
Kardeşlerin, akrabaların birbirlerine gidip bayram kutlaması yok.
Kabristan ziyareti yok.
Ne var?
Sanal ortamda bayramlaşma var.
Sosyal medyada, akıllı telefonlarda sesli ve görüntülü uzaktan bayramlaşma.
Ölümcül bir virüs çıktı, geleneklerimizi bile allak bullak etti.
Bu virüs günlerinde kurallara uymayanlara para cezaları kesiliyor.
Nasıl ve nereden ödenecek?
Tahsilat nasıl yapılacak?
Adam esnaf, dükkanı kapalı. Yani günlük geliri yok.
Evde patlamış, sokağa çıkayım, parkta dolaşayım, biraz açılırım belki diye düşünmüş ama 3 bin 150 lira ceza yazmışlar.
Adam günü birlik çalışıp evine ekmek götüren inşaat işçisi.
Evinde bunalmış, ekmek almak için sokağa çıkmış, pat diye ceza yazmışlar.
Bu insanlardan cezalar nasıl tahsil edilecek.
Bir de ülke genelinde yazılan cezanın yarısı Gaziantep’te yazıldı deniyor.
Sanki övünülecek bir şeymiş gibi.
Kural tanımayan, kendi sağlığını ve toplumun sağlığını düşünmeyen insanlara hadleri bildirilmeli ama bu para cezalarıyla olmamalı.
Eğitim şart.
Hem de her konuda.
Demek ki yeterli eğitimi verememişiz diye düşünen var mı acaba?
Para cezası kesmek, işin en kolay tarafı diye düşünülüyorsa, başarılıyordur.
İnsanlarımız neden bu kadar duyarsız, neden kural tanımaz oldu diye sorup sorgulayıp araştıranlar var mı bilemiyorum.
Yoksa her şeyde olduğu gibi işin en kolay tarafını seçmek, geleneklerimiz arasına mı girdi?
Bu virüs konusu, bu hasarlı dönem er ya da geç bitecek ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak gibi görünüyor.
Ekonomi, eğitim, sağlık, güvenlik, sosyal ilişkiler gibi konular için şimdiden çalışmalar yapılıyor mu bilemiyorum.
Çünkü hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı gün gibi ortada.
Güzel ve sağlıklı günlerde kutlanılacak bayramlarınız olsun.
Bayram sonrası yeniden görüşmek üzere bayramınızı kutluyorum…
|