Gidiş o kadar çarpık ki yasal olarak kurulmuş 50 yi aşkın parti olmasına karşın, çok partili demokrasiden uzaklaşıyoruz gibi geliyor bana.
Hani çok partili demokratik sistemimiz vardı…
Çarpıklık böyle giderse, sistem, ilerde daha daha çok partiliye dönerse de şaşmayın.
Cemaatler partileşir.
Tarikatlar partileşir.
Neden partileşmesinler?
Hamdolsun ayrı ayrı gazeteleri var, televizyonları var.
Para olmasa bunlar olabilir mi?
Demek ki bütçeleri de var…
Yani para gani.
Eeee, üye olacaklar da öyle.
Şimdiye dek omuz verdikleri partiyi iş başına getirmiyorlar mıydı?
İster misiniz ilerde gerçekten partileşerek bizzat iktidar olmaya heveslensinler.
Düşünebiliyor musunuz?
Hazır kurulu 50 yi aşkın partiye, bu yeni cemaat ve tarikat partileri de katılınca, tam bir katılımcılıkla gelsin çok çok partili pek demokratik sistem…
Birkaç örnekle konumuzu açmaya çalışalım;
Örneğin; Fetullah Gülen bir parti kurar, adını da Gülen partisi koyar.
Nesi eksik?
Her şeyi var.
Üyeleri bile hazır.
Neden kurmasın?
Başka bir örnek;
Nakşi parti…
Nesi eksik?
Her şeyi var.
Üyeleri de hazır.
Neden kurulmasın?
Başka bir örnek;
Cüppeli parti.
Nesi eksik?
Fazlası bile var.
Üyeleri de hazır.
Neden kurulmasın?
Başka bir örnek;
Süleymani parti.
Süleymancıların partisi.
Kadri parti.
Kadirilerin partisi.
İskenderi parti.
İskenderpaşa cemaatinin partisi.
Sıralamaya Melamilik, Halvetilik, Rıfailik, Vahabilik, Bektaşilik, Ticanilik, Aczimendilik, Işıkçılık ve burada adlarını sıralamakta zorlandığım birçok tarikat ve cemaati de katıp partileştirirsek, buyurun size pek çok partili süper demokratik bir sistem…
Amaç süper demokrasi olunca, böyle pek çok partili bir sisteme AB de bir şey demez ABD de…
“Bunlar zaten belasını bulmuş” diye düşünerek, birbirimizi kırıp bitirmemizi bekleyeceklerdir.
Olmaz olmaz demeyin.
Olur mu? Olur…
|