Bir bilim insanı, Marmara’da deprem geliyor diye bas bas bağırıyor ama Türkiye şu anda zaten birçok konuda deprem yaşıyor.
Anlatmaya çalışalım;
Başlıktaki toplum sağlığı söylemine, toplum pek kafasını yormuyor.
Gidişat bunu gösteriyor.
Yine başlıktaki salgın konusunda gelirsek, toplum bu salgını da bu salgına neden olan virüsü de iplemiyor.
Başlıkta söylediklerimizden ne kaldı?
Kurban kaldı.
Yani önümüzdeki Kurban Bayramı.
Kurban kesmek, İslam’da farz değildir.
Bir sosyal paylaşım biçimidir.
Kurban Bayramında kurban kesmek, varsıllar için geçerli olan bir durumdur.
Varsıl insan kurban kesecek, kestiği kurban etinin üçte birini kendine ayıracak, geriye kalan üçte ikisini de en yakınlarından başlayarak, kurban kesme gücü olmayan yoksullara pay edecek.
Öyle mi oluyor?
Yıllara dayanan gözlemime göre söyleyeyim, maalesef öyle olmuyor.
Ben faizle borç alıp kurban kesen insanlar tanıdım.
Amacının da çocuklarına “kan akıttığını” göstermek olduğunu anlattılar.
X
Gelelim kontrol altına alamadığımız Coronavirüs ile Kurban Bayramı’nın çakışmasına.
N’olacak şimdi?
Ne olacağını da ben mi düşüneceğim.
Allah aşkına bunu da siz düşünün.
Önümüzde bir Kurban Bayramı var.
Kurban kesimleri görsel olarak televizyon ekranlarına yansıyacak.
Belki o zaman bana hak verirsiniz.
Sonuçta, virüs salgını, toplum sağlığı ve kurban bayramı iç içe yaşanacak.
Utangaç Sağlık Bakanı ne yapsın?
Gaziantep Valisi ne yapsın?
Ben ne yapayım?
Ve siz ne yapacaksınız?
Hani bir süre önce bir yazımın başlığıydı;
Yaz yaz bitmiyor…
|