Cumhuriyet tarihinde, içinde bulunduğumuz dönem dahil hiçbir dönemde, tutarlı bir göç politikası olmamıştır.
Öyle bir politika izlenseydi ve yürürlükte olsaydı, bugün İstanbul’da bir nüfus patlaması yaşanmazdı ve güzelim İstanbul beton kent durumuna gelmezdi.
Ayni durum İzmir, Ankara, Antalya, Mersin, Adana ve Gaziantep gibi her geçen gün büyüyen kentlerimiz için de geçerli.
Ve bu saydığım kentler, yanlış ve kayırmacı imar planları, ardından imar revizyon planları ile ve sağlıksız yapılaşmalarla beton yığınına dönmezdi.
Kapsamlı ve tutarlı bir göç politikamız olsaydı, daha neler olurdu?
Sosyal hizmet köylere kadar girer, köy boşalmaları önlenmiş olurdu.
Köylerden kentlere akın olmayınca tarım da bitmezdi.
Tarım ile ilgili teknolıjik araçların tarlalara, bağlara, bahçelere girmesiyle, tarımda söz sahibi bir ülke olurduk ve samanı bile dışardan ithal etmek zorunda kalmazdık.
Bu arada hayvancılık da gelişerek büyür ve dışardan canlı hayvan ya da dondurulmuş et almaya muhtaç duruma düşmez, yurt dışına canlı hayvan ve et ihraç eden bir ülke olurduk.
Anımsayacaksınız, Gaziantep’te canlı hayvan ihracatçıları birliği vardı ve yoğun bir biçimde çalışırdı.
X
Günümüzde cennet ülkemiz, başta Suriye olmak üzere, birçok ülkeden göç alıyor.
Kimileri kaçak geliyor kimileri yasal yollardan geliyor ve yerleşiyor.
Bu çarpık sığınmacı politikası ile kendi yurttaşımız, kendi yurdunda ikinci sınıf yurttaş konumuna düştü.
Bir türlü çözülemeyen bu sığınmacı politikasındaki çarpıklığın, ilerde başımıza daha çok işler açacağı bu günden belli değil mi?
O zaman İstanbul yaşanmaz oldu demeye kimsenin hakkı var mı?
Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Gaziantep Mersin için yaşanmaz oldu demeye kimsenin hakkı var mı?
Adama, daha önceleri neredeydiniz derler, utandırırlar.
Tutarlı bir göç politikası olmazsa işte böyle olur.
Sanki her şeyimiz düzgün de ben göç politikamızın olmayışına taktım.
Kafama taktım da Allah aşkına söyleyin, haksız mıyım?...
X
Bugün Ayasofya’da VIP davetli Cuma namazı kılınacak.
Allah kabul etsin de tek sorunumuz bu muydu Allah aşkına?
Başkaca hiçbir sorunumuz yokmuş demek ki.
Ne deyim?
Siz deyin…
|