Bazı okurlarım, yazılarımda siyaset yaptığımı söylüyorlar.
Yaşım 80 e merdiven dayadı, pek övünülecek bir şey değil ama şimdiye dek hiçbir partili olmadım.
Ancak hep muhalif kaldım.
Bir gazetecinin herhangi bir partiye üye olmasını yadırgamam ama taraf olacağına inanırım.
Yani partili bir gazeteci, mesleğin mayasında olan muhalifliği sürdüremez diye düşünürüm.
Çünkü gazetecilik, her konuda iyiye ve güzele doğru muhalif olmayı gerektiren bir meslektir.
Doğruyu da yanlışı da halka yansıtır ama doğruyu alkışlamaz.
Yanlışı verirken de amacı okuyucuyu aydınlatmaktır.
Ben böyle düşünürüm.
X
Politika, gelip soframıza bağdaş kurmuşken, siz, mesleğiniz ne olursa olsun, politikayı göz ardı edebilir misiniz?
X
Politika şimdilerde Suriye’de, Libya’da, Irak’ta, Azerbaycan’da, Akdeniz’de savaşın eşiğinde.
Oysa bu saydığım yerlerde diyalog ve ince diplomasi devreye sokulsaydı, konular bu kerteye gelir miydi?
Hele de Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Yurtta Barış Dünyada Barış” ilkesine uyulsaydı.
X
Birçok yazımda politikanın tarifini yapmıştım.
Bir kez daha yazayım; Politika halkı yönetme sanatıdır.
Bu özelliği ile kutsal bir sanattır.
Günümüzde öyle mi diye sorsam, alacağım yanıtları merak ediyorum.
Yazılarımda politika yapıyormuşum.
Güler geçerim.
Çünkü ben politikanın ne demek olduğunu, yukarda tarif ettiğim gibi bilirim.
Ve politika yapmayı hiç bilemem.
Karaya kara derim.
Doğruya doğru, yanlışa yanlış derim.
Yani çirkine güzel diyemem.
Yazılarımda nasıl politika yaptığımı da bir türlü anlayamam…
|