Bu Dereli İlçesi’nin adının nereden geldiğini araştırmaya gerek yok.
Akarsuyu, deresi çok olduğu için olsa gerek, Dereli demişler adına.
Son sel afetinde yaşananların bütün suçu, bu Dereli İlçesi’nde, derelerin hemencecik kenarlarına bina diken, işyeri açan yurttaşlarda(!)
Bu yapılara yapım ruhsatı verenlerin, kontrol edenlerin, oturma izini verenlerin hiç kabahati yok.
Bu yörenin imar planını yapanların, ardından işlerine geldiği gibi imar revizyon planları yapanların hiç mi hiç suçları yok.
Bütün suç yurttaşlarda, bütün vebal yurttaşların boynunda(!)
Ah benim kural tanımaz yurttaşlarım ah!
Doğayı yok sayar, imar mimar tanımaz, belediyeyi takmaz(!) gider akarsuların kenarına su manzaralı konutlar, işyerleri yapar.
Böyle olunca da bu binaların yapılmasına, binada oturulmasına izin verenlerin hiçbir kusuru, suçu, günahı olur mu? (!)
Böylece doğa da gelir, kendisiyle oynayan yurttaşların, selle dersini vermiş olur.
Bu sel felaketinin ardından bakanlar bölgeye gider, hayatlarında böyle bir afet görmediklerini söyleyerek, yaraların sarılacağı sözü verirler.
Olur biter.
Bakın, HES lere değinmedim bile…
Giresun ve çevresinde, özellikle Dereli ilçesinde yaşanan sel afetinin sonucu kısaca budur.
Üstelik bu afet ilk de değildir.
Geçmişte yaşanan afetlerden gerekli ders ve önlemler alındığı için(!) daha hafif atlatılmıştır(!)
Bu plansızlığa, programsızlığa ve en önemlisi duyarsızlığa kurban giden canlara Allah’tan rahmet diliyorum.
Zarara uğrayan yurttaşların yaralarını da zaten devlet saracak.
Bakanlar söz verdiler.
Ya söz vermeselerdi!
Allah devletimize zeval vermesin.
Bana sorarsanız devlet, Karadeniz’de bulunduğu müjdesi verilen doğalgazın ilk borularını Giresun Dereli İlçesi’ne döşemelidir.
Vesselam…
|