Sevgili Kaya Öztaş’ın imzalayıp gönderdiği 4 kitabından biri olan, “Kuşatma -İhanet - Açlık (Antep Savunması)”adını verdiği romanını okurken aklıma geldi, bugün günümüzde Gaziantep’in yaşadığı zulmü yazayım dedim.
Ayıntap’a Gazilik unvanı boşuna verilmedi.
İşgalci Fransızlara karşı verdiği direnişte 6317 şehit verdi.
Şahinbey, Karayılan, çocuk yaştaki Kamil ve adlarını burada sıralamaya kalsam birçok kahraman, bu toprakların unutulmayacak yiğit yurtseverleri.
Bu direnişi görmezden gelmeyen o zamanki Millet Meclisi, aldığı bir kararla, Gazilik unvanıyla onurlandırdı Ayıntap’ı.
Ve adı Gaziantep olarak yazıldı, Gaziantep olarak okundu, Gaziantep olarak sürüyor, sürecek.
X
Güney komşu Suriye’de yaşatılan kargaşa nedeniyle, sığınmacı akınına uğrayan illerden biri oldu Gaziantep.
Hatay’ı, Kilis’i, Şanlıurfa’yı da bu bağlamda görebiliriz.
Hele Kilis, şu anda nüfusunun neredeyse iki katı sığınmacıyı barındırıyor.
Konumuz olduğu için biz Gaziantep’e dönelim;
Bir ticaret ve sanayi kenti olan Gaziantep, değişik rakamlarla ifade edilen ama 600 bini aşkın bir sığınmacı akınına uğramış durumda.
Hangi iş kolunda olursa olsun, bir iş yerine gittiğinizde ya çırak, ya kalfa, ya usta Suriyeli sığınmacı var.
Varlıklı olanları kendi işyerlerini açtılar ve onlara vergi muafiyeti dahil her türlü kolaylık sağlandı.
Gençlerine, sınavsız üniversitelere girme ayrıcalığı bile verildi.
Onlar, üretmekten çok, üreme eylemine hız verdiklerinden, sayıları her geçen gün arttı.
Gaziantep, böyle yanlış bir dış politika sonucunu yaşarken, dünyayı saran coronavirüs diye bir bela Gaziantep’i de sarmaladı.
Aymazlık, saygısızlık, duyarsızlık ve kural tanımazlık gibi özellikler gelişti.
Açıklanmasa da, daha doğru bir deyişle gizlenmeye çalışılsa da Gaziantep bu virüsün yaygınlaştığı 3 – 5 il arasında anılmaya başlandı.
Kent savunmasında 6317 şehit veren Gaziantep, bugün coronavirüs ve sığınmacı sarmalında.
Gaziantepli de düğün, nişan, nikah, sünnet törenleri düzenliyor sığınmacı da.
Kimsenin virüsten çekindiği, korktuğu, önlem aldığı yok.
Sağlıkçı canhıraş çalışırken, bazı kendini bilmez mahlukların saldırısına uğruyor.
Vali canhıraş çalışıyor, yeni yeni kurallar getiriyor, belediye başkanları, valiyi yalnız bırakıp, politik şovlar yapma peşindeler.
X
Sonuç olarak aziz okuyucu, Gaziantep, Fransız işgalindeki direnişinden sonra, değişik ve farklı bir zulümle cebelleşiyor
Nereye ve ne zamana kadar?
Vallahi onu ben de bilmiyorum.
Siz biliyor musunuz?...
|