Kolay ölüm var zor ölüm var.
Ancak her canlı ölecek.
Ölmek kolay.
Kalp tık der, susar, ölürsün.
Trafik kazası olur, ölürsün.
Hiç yoktan kafana bir maganda kurşunu değer, ölürsün.
Sel olur, ölürsün.
Deprem olur, ölürsün.
Teröristle çatışırsın, şehit olursun.
Sevdiğin kızı istersin, vermezler, kaçırırsın, devreye töre diye bir bağnazlık girer, öldürülürsün.
Boşanma davası açarsın, öldürülürsün.
Uzatmayayım, bir biçimde ya ecelinle ya bir kaza sonucu ölürsün ya da öldürülürsün.
Ancak bu iklimde, bu dönemde ölmek zor.
Tabutunu omuzlayan olmaz.
Neden?
Coronavirüs var, acaba var.
Doğal ölüm olsa da virüs var ya!
Hele 65 yaş üstü eşin, dostun, ahbabın, akraban, anan, baban bile cenazene katılamaz.
Çünkü yasak.
Çünkü virüs var.
Bu 65 yaş üstü olanlar, yakınlarının üzüntüsünü içine atmak zorundalar.
İnsanın, bir yakınının cenazesine katılıp, son görevi yapamaması ne kadar acı değil mi?
Bu virüsten dolayı her gün ölenlerin sayısı açıklansa da çoğunluğun aldırış ettiği yok.
Böyle olunca da virüs, elinden geleni ardına koymuyor.
Göstermelik, yüzeysel önlemlerle, açıklanan ancak inandırıcı olamayan rakamlarla ve insanımızın duyarsızlıklarıyla, bu virüsle uzunca bir süre birlikte yaşayacağımız gün gibi ortada.
Aşı araştırmaları, yapımı ve uygulanma aşamasına gelindiğinde ise virüs, mutasyon geçirerek aşıya yanıt vermeyecek.
O zaman, mutasyon geçiren virüse karşı aşı araştırmaları, siz baştan yeniden başlayacak, bulunan aşılar çöpe gidecek.
Bakın, böyle bir dönemde ölmenin ne kadar zor olduğundan çıktık, nerelere geldik?
Ve son bir dilek;
Bu kahrolası virüs, bir de tarikat bezirganlarına, din tüccarlarına, mehdi, şeyh, şıh geçinenlere bulaşsa demek istiyorum ama onların da iyi ve saf insanlara bulaştıracaklarını düşündüğümden, öyle bir dilekten vazgeçiyorum.
Dilerim onlar belalarını Allah’tan bulurlar.
Amin…
|