Yerel konumuz değil ancak yerel, genel herkesi ilgilendirdiği için değinmek istedim.
33milyon kişinin bankalara kredi borcu varmış.
Borçlu yurttaş sayısı, neredeyse toplam nüfusun üçte biri.
Ve hala kredi almak özendiriliyor.
Hatta teşvik ediliyor.
Özellikle özel bankaların reklamlarına bakarsanız, bana hak vereceğinizi sanıyorum.
Bunca sıkıntı içinde, kredi almanın özendirilmesi nasıl bir sistemdir?
İşsizliğin tavan yaptığı dönemde, salgın nedeniyle işini kaybedenlerin, işyerini kapatanların neredeyse tümü, geçimini bankalardan aldığı çeşitli kredilerle sağlıyorlar.
Ödemeye gelince;
Hiçbir geliri olmayıp ödeyemeyenler için icra dosyaları hazırlanıyor.
Nelerini alabileceklerse.
Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi ise başlı başına bir problem.
Konu bu kerteye gelince, ikinci el otomobiller, sıfır kilometre yeni otomobillerden daha pahalı olmaya başlamadı mı?
Kimsenin geliri dolarla olmadığından, ikinci el otomobiller bile elde kalıyor.
Hadi geçelim bunları.
Gelelim Coronavirüs konusuna;
Bu virüs üredi mi üretildi mi diye bir sürü komplo teorisi var.
Ancak virüs ürese de üretilmiş olsa da etkinliğini sürdürüyor ve öldürüyor.
Tamam, salgının gelişmesi konusunda duyarsız olduğu bilinen halk suçlu.
Kendi koyduğu kuralı tanımayıp, fiziki aralık ve maske olmadan miting düzenlemek, düğün yapmak, ibadethane açmak duyarsızlık değil midir?
Suçu kime yükleyeceğiz?
X
Bu ülkenin en büyük ekonomisti, en saygın tıp adamı, en korkusuz kılıçlı askeri ve asıl konusu olan din ile ilgili en verimsiz bürokratı kim diye sorsam, kimi gösterirsiniz?
Rakamlara bakarsanız, ekonomide uçuyoruz.
Hele de banka reklamlarına bakarsanız, uçuşumuz sürüyor.
Eee, bunca şikayet niye?
Kimi kime şikayet ediyorsunuz?
Cennet ülkede gül gibi geçinip gidiyoruz işte.
Bir de şu münafıklar olmasa!
Yalan mı?...
|