En çok sevgiye, saygıya, doğruya, dürüstlüğe ihtiyaç duyulan günlerden geçiyoruz.
Mutlaka düzelecektir diyelim ve varsayalım ki dünyayı ve cennet ülkemizi saran coronavirüs salgını bitirildi.
Herkes el sıkışmaya, yan yana oturmaya, omuz omuza yürümeye ve kalabalıklara karışmaya başladı.
Varsayalım ki Dolar 3 liraya, Euro 4 liraya düştü.
Düğüne davet edilenler geline, damada gram altın ya da çeyrek takma yerine beşibiryerde takmaya başladı.
Çarşı – Pazar ucuzladı.
Benzin, motorin, doğalgaz, elektrik fiyatları % 70 oranında düştü.
Yani sıkıntıdaki ekonomi düze çıktı.
Varsayalım ki partiler arası diyalog başladı.
Kimse kimseyi aşağılamıyor, kimse kimseye hakaret etmiyor.
Genel başkanlar dahil hiçbir parti üyesinin aklının köşesinden katakulli geçmiyor.
Varsayalım ki televizyonlarda düzenlenen açık oturumlarda, aklıselim insanlar, halkı bilgilendirecek biçimde, kavga etmeden, birbirlerine bağırmadan tartışıyorlar.
Varsayalım ki şiddet, çocuk taciz ve tecavüzleri, kadın cinayetleri bitmiş.
Varsayalım ki kurt ile kuzu kardeş kardeş geziyorlar.
Varsayalım ki kişi başı milli gelir 80 bin lira, asgari ücret 8 bin lira olmuş, sendikasız işçi, memur kalmamış.
Varsayalım ki kapanan işyerleri yeniden açılmış, yatırım üstüne yatırım, üretim üstüne üretim yapılıyor.
Varsayalım ki ihracat zirve yapmış, ithalat duralamış.
Varsayalım ki dünya bizi kıskanıyor.
Bu varsayımları daha da uzatabiliriz ama sanırım bu kadarı yeter.
Peki, erozyona uğrayan ahlak, her geçen gün artan magandalık, saygısızlık, barut fıçısı haller ne olacak?
Bozulan demografik yapı nasıl çözülecek?
Necip halkımın allak bullak olan psikolojisi nasıl düzelecek?
En önemlisi eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, tarım ve hayvancılık konuları, hemen düzelip her şey rayına oturacak mı?
Ve yine varsayalım ki benim umudum var.
Peki, varsaymadan sorayım;
Siz bu konularda neler düşünüyorsunuz?
Siz de bunları varsayabiliyor musunuz?
Aman karamsar olmayın.
Aman ha aman…
|