Gazeteci Bekir Coşkun’un zamansız ölümü, kentdaşım Ahmet Taner Kışlalı’nın yıllar önce bombalı bir saldırı sonucu öldürülmesi yüreğimi burkan olaylar.
Bunlardan dolayı yazımın başlığını “Karmakarışık Bir Yazı” diye koydum.
Yazılarımı takip edenler ne demek istediğimi anlamışlardır.
Konuya girmeden bazı güncel olaylara bakarsak;
Bazı ihtiyacı olan ülkelere Kızılay ve AFAT kanalıyla un ve bakliyat yardımı yapacakmışız.
Askıda ekmek sloganıyla kendi yoksuluna bedava ekmek dağıtma politikasından nerelere gelmişiz de haberimiz yok.
Bu arada, ihtiyacı olan ülkelere göndermeye çalıştığımız hububat için, ithal kapılarını açmamızı da bir türlü anlayamıyorum.
İthal tohum aptallığı, buğdayda gümrük vergisinin sıfır kararını nasıl anlarsanız anlayın artık.
AHMET TANER KIŞLALI
Kilis’te, belki ortaokulun ayni sıralarında oturduğumuz Ahmet Taner Kışlalı.
O benden 3 yaş büyüktü ve benden öndeydi ama belki onun oturduğu sırada oturmuşumdur.
Çünkü O 1939 doğumlu ben 1942 doğumluyum.
Annesi Lütfiye Kışlalı’yı kendisinden daha çok tanırım.
Ben Cumhuriyet İlkokulunda öğrenciyken, Lütfiye Kışlalı, bizim okulumuzdan 300 metre uzaklıktaki Kemaliye ilkokulunda öğretmendi.
Siyasal Bilgiler Fakültesinde onun öğrencileri olanların hiçbiri O’nu unutamadı.
Çünkü öğretmendi.
Öğretmenliği, ilkokul öğretmeni olan annesi Lütfiye öğretmenden öğrenmişti.
O korkunç ve acımasız bombalı saldırıda yaşamını yitirdi ama yüreğimizde hala yaşıyor.
Bilim adamlığıyla, birikimiyle, kültürüyle, insan sevgisiyle, Cumhuriyet ve Atatürk aşkıyla yaşıyor.
İyi ki bu günleri görmedi.
Görebilseydi, bombaya gerek kalmadan, fücceten giderdi.
İnanıyorum ki o güzel ve iyi insan ışıklar içindedir.
AKŞAMCILIK…
Benim necip akşamcılarım ne yapıyor diye düşünüyorum.
Yaşananları unutmak uğruna ucuz ve sahte rakı içip ölüyorlar.
Düne kadar ölenlerin sayısı 71 olmuş.
Bu ölenler, rakıya gelen zamların kurbanları değil mi?
Bu işin vebalini kimler taşıyabilecek?
Allah onları affedecek mi?
Yazımın başlığını “Karmakarışık Bir Yazı” olarak koymakta haksız mıyım?...
|