Amerika’da virüsten şu kadar insan öldü.
Şu kadar insanın da test sonucu pozitif çıktı.
Fransa’da da durum ayni.
Almanya’da da İtalya’ da da.
Kısaca Avrupa’nın tüm ülkelerinde durum ayni.
Çin’e, Hindistan’a değinmiyorum bile.
Peki, Türkiye’de durum ne?
İlk zamanlarda muhterem Sağlık Bakanı, akşam haberlerinin arasında, televizyonlara çıkıp, virüs ile ilgili tutulan çeteleyi anlatıyordu.
Hem de tedirgin ve üzgün bir ifade ile.
Son zamanlarda bu durumu göremiyoruz.
Neden acaba?
Galiba bakan usandı.
Çünkü anlattıklarıyla, yaşanan gerçekler örtüşmüyordu.
Tabi biz yine muhterem bakanın verdiği sonuçlara inanmak istiyorduk.
Bu coronavirüs var ya!
Bizi bitirecek ama yöneticilerimiz bize güneşli günleri, sabrı ve 2023 rehavetini anlatmayı, hem de gözümüzün içine baka baka, övünerek anlatmayı sürdürecekler gibi görünüyor.
Ve gerçek olmadığını bile bile alkış tutacağız.
Aslında biz çok şeyi hak ettik.
Coronavirüsten ölmeyi, açlıktan ölmeyi, çocuğuna harçlık veremediği için intihar etmeyi, daha daha neleri neleri hak ettik.
Çünkü tepkisiz, duyarsız, nemelazımcı olduk.
Adamın, maaşından arttırıp aldığı 100 doları var.
Dolar değer kazandıkça, çirtik çalıyor.
Oysa hepi topu 100 doları var ve maaşını dolarla almıyor.
Ne edek?
Hiçbir şey etmeyek.
Oturup çayımızı yudumlayak, keyfimize bakak.
Dünya yanıyormuş, bir kibrit de biz çakak.
Sonuç mu?
Bu iş böyle gitmez.
Gidemez.
Ne olacaksa olsun ama demokrasiyle olsun.
O da kalırsa.
Hal ve gidiş böyle böyle böyle…
X
Bir kötü haber de Birleşmiş Milletlerden;
Birleşmiş Milletler bünyesindeki Dünya Gıda Programı yetkilisi Davit Beasley, “2021 yılı daha kötü olacak. Korkutucu boyutta kıtlık yaşanacak” demiş.
Biz hemen önlemini alıyoruz.
“Ekonomik Seferberlik” ilan ediyoruz.
Yani korkmayın, bize bir şey olmaz(!)
|