Bizde eski bir söylem vardır;
“Kol kırılır, yen içinde kalır.”
Artık öyle olmuyor.
Günümüzde kol kırılıyor ama yen içinde kalmıyor, nedense kalamıyor.
Ana muhalefet partisi CHP, yıllar önce Gaziantep’te çok güçlü bir partiydi.
Hatta Gaziantep için, “CHP’nin kalesi” diye bir söylem bile vardı.
Gerçekti ama 20 yıl öncesinde kaldı.
Şimdilerde o gerçek denilen “kale” olma durumu çok gerilerde.
Bugün, genele ya da yerelde hiç kimse, bu işin nedenini, niçinini tartışmıyor ve dolayısıyla sorumluluğu da kabullenmiyor.
Yerelde seçimle iş başına gelenlerin, ülke genelinle yaşananlara duyarsız kalmaları desem, kızacaklar olabilir.
Varsın kızsınlar.
Seçimle işbaşına gelen yönetimleri, il ve ilçe başkanlarıyla birlikte görevden almanın yanlışlığını söylesem, yine gücenenler olacaktır.
Varsın gücensinler.
Yani bir yanlışlıklar trajedisi.
Gelelim kol kırılıp yen içinde kalma durumuna;
Gaziantep CHP il ve ilçe yöneticileri, genel merkez tarafından toptan görevden alındı.
Yani kol kırıldı.
Görevden alınan il başkanı, partisi ve partisinin milletvekilleri hakkında konuşmaya, suçlamaya başladı.
Hem de şimdiye dek hiç konuşmadığı kadar.
Yani kol kırıldı ama yen içinde kalmadı.
Bir zamanlar CHP’in kalesi denen Gaziantep’e bir bakar mısınız?
Bir il ve ilçelerinin tamamını görevden almak ne kadar yanlışsa, görevden alınanların da partisi ve milletvekilleri hakkında pervasızca konuşması da o kadar yanlış değil mi?
X
Övünülecek, gurur duyulacak bir şey değil ama şimdiye dek hiçbir siyasi partiye üye olmadım.
Yazılarımdan da anlaşılacağı gibi belli bir dünya görüşüm var.
Sosyal demokratım diyen bir partide yaşanan bu tür aymazlıkların yersiz ve zamansız olduğunu düşünüyorum.
Bu arada umudunu Muharrem İnce’ye, Ümit Özdağ’a, Mustafa Sarıgül’e, Ahmet Davutoğlu’na ve Ali Babacan’a bağlayanlara şaşıp kaldığımı da belirtmek istiyorum.
Hele de böyle belirsiz bir dönem yaşanırken…
|