Değerli okurlarımız, bugün 24 Kasım Dünya Öğretmenler Günü . Sizlere öğretmenlerin ne kadar önemli bir konumda olduğunu anlatmak istiyorum.
Onların iyi bir nesil yetiştirmede oldukça büyük etkileri vardır.
Mustafa Kemal; Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğunda yaptığı ilk şey Köy Enstitüleri ni kurmaktı. Köy enstitülerinde eğitim verecek öğretmenler için ise, elinde herhangi bir imkan yoktu.
Türkiye Cumhuriyeti yeni kurulmuştu. Bu topraklarda yaşayan çalışkan, başarılı, akıllı ilkokul öğrencilerini alarak ve vatanın bazı bölgelerinde açtığı kurslarda onları 6 aylığına eğiterek yeni öğretmenler yetiştirdi. O öğretmenler köy üstlerinde tüm halka eğitim verdiler .
Okulları bitiren öğrenciler her işi yapacak durumda bir eğitim almış oluyorlardı. Marangozluk, tornacılık, çocuk gelişimi, giyim kuşam, dikiş nakış, ayakkabıcılık, tamirat tadilat işleri, su tesisatçısı, elektrik teknisyeni gibi mesleki bilgiye sahip halk, buradan yetişiyordu.
Atatürk, bir çok imkan vermişti öğretmenlere. O öğretmenler; gittikleri bölgede 20 yıl kalırlar, tüm köy halkına eğitim verirlerdi. Oraların tüm eksikleri giderilirdi. Devlet onlara maaş verir, yiyecek, içecek, yatacak, sağlık gibi her şeylerini temin eder, öğretmenlere büyük önem verirdi.
Bu sayede bilgili, kültürlü, vasıflı bireylerle Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri atılmış oldu. Öğretmenlerle.!!!
Hepimizin bildiği bir hadise vardır. Öğretmenlerle Milletvekillerinin maaşları ile ilgili.
Mustafa Kemal, öğretmenlere büyük bir değer verirdi. İyi ve vatansever bir neslin yetişmesinde öğretmenlerin büyük rolü olduğunu bilirdi.
Her konuşmasında; ahlaklı, vasıflı, kültürlü, çağdaş nesillere ancak bu değerli öğretmemlerimizle kavuşacağımızı bize anlatırdı.
Öğretmen; bebekliğimizden bir adım atıp da, çocukluğumuza geçerken; sosyal hayata ilk adım attığımız okuldaki annemizdir.
Ailemde; öpretmenler olduğu için onlarla hep gurur duymuşumdur. Teyzemler ve kardeşim ana sınıfı öğretmenleri olarak birçok öğrenciyi; evden, okula geçişlerinde sevgiyle kucaklamışlardır. Onlarla ilgili çok anılarım vardır ama kardeşimi bir alişveriş merkezinde gören büyümüş bir öğrencisinin Nurdan öpretmeniiiim diye koşarak yanına gelip, ona sarılarak ağlayışını hiç unutamam.
Öğretmen gerçekten de bir anne yarısıdır. Kıyamadığımız yavrularımızın okuldaki anneleri. Burada "anneler" derken sadece bayan öğretmenleri değil aynı zamanda erkek öğretmenleri de kastettiğimi belirtmek isterim.
Öğretmenler; bizi hayata ilk hazırlayacak olan büyük varlıklardır.
Öğretmenlerle veya öğretmenlikle ilgili öyle çok şey yazılabilir ki. Ancak ben tek bir söz söyleyeceğim;
Bizi hayata hazırlayan o değerli öğretmenlerimizin ellerinden öperiz.
Sevgi ve saygıyla efendim.
Handan Çölaşan