Coronavirüs dünyanın canına okuyor.
Bu virüs salt Corona olsa, eyvallah.
Uzun sürse de geç kalsa da ve ölmez isek, aşısı bize ulaşacaktır.
Oysa virüs, salt Coronavirüs değil ki.
Virüsün her türlüsü var.
Biz alışmış ya da alıştırılmış olmalıyız ki öteki virüsleri de görüyoruz ama görmezden geliyoruz.
Veya görmemiz istenmediği için, allayıp pullayıp önümüze koyuyorlar.
Aklımıza gelen ilk virüslerden örnekler verelim;
Faiz virüsü- ki ne başlar yedi-.
Döviz virüsü.
Enflasyon virüsü.
Vicdan virüsü -ki vicdanı kemiren virüs de denebilir-.
Çarşı pazara tebelleş olan fiyat virüsü.
7 den 70 e beyinlerimizi teslim alan akıllı telefon virüsü.
Duyarsızlık virüsü.
Aymazlık virüsü.
Görmeden geç virüsü.
Ve ahlaksızlık virüsü.
Daha sayayım mı?
Yok, saymayayım.
Burada keseyim.
Çünkü bunları açıklayarak, ben de korku virüsü üretebilirim.
Öyle olsa da bu korku virüsü bize sökmez.
Çünkü biz Ankara’dan Anadolu’ya, Coronavirüsten bile korkmuyoruz.
Biz hiçbir şeyden korkmayız çünkü.
İşte bu korkusuzluktan dolayıdır ki konuyu korkuya bağlamaya gerek görmüyorum.
X
Şimdilerde biz neyin peşindeyiz?
Amerika’da Baydın virüsü diye bir virüs üremiş, aman bize bulaşmasının peşindeyiz.
Du bakali n’olecek?
Bekleyelim, görelim diyeceğim ama nasıl olsa göreceğiz.
Allah işin sonunu hayreyleye…
|