Dünyayı teslim alan coronavirüsü, cennet ülkemde ciddiye almayan çoğunlukta.
Başta, bu virüs için tutarlı ve akılcı önlemler alması, yerinde yaptırımlar uygulaması gereken Ankara.
Sıradan yurttaş ise Ankara’nın izinden yürümekle meşgul.
Gaziantep özelinde de böyle, ülke genelinde de böyle.
Resmi rakamlara göre virüste ölen sayısı 13 bini aştı ama bu rakam bile caydırıcı olamıyor.
Saat 22.00 den sonra otellerde müzik yayınını yasaklamak, hangi zekanın işidir bilemedim.
65 yaş ve üstü yurttaşları günah keçisi görmeyi de hiç anlayamadım.
Her neyse.
Virüs ile ilgili olarak oluşturulan bilim kurulu, en tepeden kusurlu bulundu.
Bu konuda göstermelik olarak kurulan ve hep kontrpiyede kalan bilim kurulunun muhterem prof. larından ses seda çıkmıyor nedense.
Aslında onları orada zorla tutan yok.
Üstelik günah keçisi ilan edildiler.
X
Böyle ölümcül bir salgın döneminde, sağlık bakanlığı bütçesinin arttırılması önerisi reddediliyor, Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesi arttırılıyor.
Yüce meclisteki muhterem milletvekillerinin böyle bir bütçe anlayışına anlam veremiyorum.
X
Memur ve emekli maaşlarına 2021 Ocak ayından geçerli yapılacak zam ortadayken, harçlara, bazı vergilere, para cezalarına gelecek zam 9.11 olarak açıklandı.
Yüce meclisin muhterem üyelerinin, bu konuda da duyarlılık gösterdikleri söylenemez.
Harçlara, vergilere, para cezalarına gelen zam oranının, memur ve emekli maaşlarına gelecek zam oranından fazla olmasını hiç anlayamıyorsunuz.
Acaba boşalan hazine, bu tür zam ve cezalardan gelecek paralarla mı doldurulmak isteniyor diye düşünürken, bu zamların, hazine açığının yanında devede kulak kalacağını da biliyorum.
Çözümün, çözümsüzlük olduğu karmaşık ve kötü günlerden geçiyoruz.
Bu arada ben karamsar biri olmadığımdan olsa gerek, hep umutluyum ve umudumu yitirmemek için çırpınıp duruyorum.
Çünkü umutlu olsam da bir o kadar tedirginim.
Bu umudu bakalım nereye kadar sürdürebileceğim…
|