Bir süredir basında ana muhalefet partisinin yaptığı çarşaf açılımı tartışılıyor. Tabi konu ilginç olduğundan sadece tartışılmakta kalmıyor beraberinde saflaşmayı da getiriyor.
Aslında bu açılımın ardından ne geleceğini biraz tahmin etmeme rağmen yazı yazmadan önce biraz beklemeyi istedim.
Ama çok fazla beklememi gerektirmeden Sayın Baykal, gelen eleştiriler üzerine içindeki fikirleri açığa vuruverdi.
Ve açıkladı dedi ki “tek parti dönemindeki gibi giysileri mi yasaklayalım?”
Hatta…
O yıllarda…
Ünlü halk ozanı Aşık Veysel’in sırf kılık kıyafeti yüzünden Atatürk’le görüştürülmediğini söyledi.
Bu güne kadar gericilerin o yıllara vurgu yapmasına zaten alışmıştık.
Çünkü:
Tek parti dönemi gerçek anlamıyla onları rahatsız eden bir süreçtir.
Bu dönem devrimlerin yapıldığı, uygulandığı…
Ortaçağla hesaplaşıldığı dönemdir ki…
Zaten o yılları hedef alanların özellikle, bu devrimlerle geçirdikleri travmanın etkisinden bu gün bile kurtulamayanlar olduğu aşikârdır.
Ama bu kez…
Tek parti dönemini hedef alan, üstelik Büyük Önder Atatürk’ün kurduğu partiyse, konu çok daha fazla önem taşımaktadır.
Aslında olay iki yönüyle tartışılmalıdır.
Bunlardan birincisi…
Tek parti döneminin aksine, bu gün eğer çok partili bir dönem yaşadığımızı iddia edebilen varsa…
Topluma en azından diğer partilerle aralarında nasıl bir fark olduğunu da açıklayabilmeleri gerekir.
Yani…
Sosyal, siyasal, ekonomik.
Ülke Güvenliği
Bop, ekonomik kaynakların yabancılara satılması.
Bağımsızlık.
ABD ile ilişkiler.
AB konusunda neler düşündükleri.
Ve diğer partilerden hangi noktalarda ayrıldıklarını da açıklamaları gerekir ki nasıl bir çokluk olduğu ortaya çıksın.
Konunun diğer yönü daha ilginçtir.
Çünkü…
Bir partiye her kesimden insan girebilir. Ancak, ortaçağın karanlığının, kadının köleliğinin sembolü olarak değerlendirilen ve bu nedenle neredeyse seksen küsur yıl önce Kılık Kıyafet Kanunu çıkarılarak yasaklanan çarşafın, sözüm ona demokrasi, özgürlük adı altında ısrarla ön plana çıkarılarak savunulması…
Medeni kanunu çıkaran, kadını erkekle eşit konuma getirmek için mücadele eden Atatürk’ü inkâr etmek olduğu kadar, yıllardır dini sömürerek oy avcılığı yapan partileri taklit etmenin de ötesinde bir anlam taşımamaktadır.
Ve ayrıca…
Tek parti dönemine yapılan eleştiriyle de ortaya çıkmıştır ki çarşafı yanına alanlar, Atatürk’ü de karşılarına almak zorundadır.
|