Kısa bir süre önce siyasetin cıvıdığını hem de vıcık vıcık olduğunu yazmıştım.
Bugün, siyasetin girip cıvıttığı konulara değineceğim.
Siyasetin öteki adı da politika.
Siyaset Arapça.
Politika Yunanca.
Bildiğim kadarıyla Türkçesi yok.
Gelelim siyasetin cıvıttıklarına;
Siyaset, ekonomiye el attı, ekonomi cıvıdı.
Siyaset, eğitime el attı, eğitim cıvıdı
Siyaset, sağlıkta reform dedi, sağlık allak bullak oldu.
Siyaseti dine sokuşturdular, siyaset daha da cıvıdı.
Siyaset, olmayan yatırımları konuştu, yatırım yok.
Siyaset, hukuka bulaştı, adalet cıvıdı.
Siyaset tarıma bulaştı, dışalım cıvıdı.
Siyaset, nüfus planlamasına el attı, sığınmacıların nüfusu patladı.
Siyaset turizme bulaştı, turizm sınıfta kaldı.
Siyaset yapanlar sokağa inmediği için, siyasi geçinen madrabazlar sokağa indi, gazeteciler, politikacılar saldırıya uğradı.
Siyaset, özellikle dış politikada dön – gel oldu, dün tu kaka dediğine kucak açmaya başlayarak cıvıdı.
Halkı yönetme gibi kutsal bir işlevi olan siyaset ya da politika cıvıdıkça, her şey cıvıdı.
Paket paket gelen yeniliklere inanmıyorum.
Ben bile cıvıdım, vıcık vıcık yazılar yazmaya başladım.
Bu gözlemlerimi haklı ya da haksız bulanlar olabilir.
Haklı bulanlarla da haksız bulanlarla da tartışmaya açığım ama bizde tartışmalar bile cıvıdı.
Siyasetin hiçbir şeye bulaşmadığına beni ikna edenlere açığım.
Örneğin ekonomik paketlere inanamıyorum.
Adalet reformlarına inanmak istiyorum ama inanamıyorum.
Galiba ben kendime bile inanamıyorum.
Bu arada bunca çelişkilere karşın umudumu yitirmek istemediğimi biliyorum.
Çünkü umuda inanıyorum, güveniyorum.
Aman ha, siz de umudunuzu ve güven duygunuzu yitirmeyin…
|