Fikir fakiri bir toplum olmaya doğru adımlıyoruz.
Zaten FİKİR ile FAKİR sözcükleri arasında da bir harf farkı var.
Fikir fakirlerinin her konuda bilgileri olmasına takıldım.
Her şeyi biliyorlar.
Bırakın bilmeyi, hemen hemen her akşam televizyonlarda ahkam kesiyorlar.
Bilmedikleri bir konuyu biliyormuş gibi anlatıyorlar, anlatıyorlar, anlatıyorlar.
Hem de gözümüzün içine baka baka.
Kimden, kimlerden ses çıkıyor?
Ahkam kesilen konuyu bilenlerden birinin çıkıp, “hop kardeş, siz neler anlatıyorsunuz?” dediğini duydunuz mu?
Cübbelinin biri, yanmayan kefen ticareti yapıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığından ses soluk yok.
Kimseden ses çıkmayacağını bilen cübbeli almış başını gidiyor.
Adamın televizyon kanalı bile var.
RTÜK bir şey diyebiliyor mu?
X
Gazi kentimizin muhterem anakent belediye başkanı, bakanlığı sırasında altına imza attığı İstanbul Sözleşmesine sırtını çevirenlere sesini çıkarabiliyor mu?
Ayasofya’nın imamı bile ekonomi hakkında fikir yürütüyor.
Haddini bil diyen var mı?
Bunca aydınlık(!) gelişmeye karşın, ana muhalefet partisi fikir üretebiliyor mu?
4 Aydan bu yana boş olan Gaziantep il ve ilçe başkanlıklarını doldurmak için bir fikri var mı?
Yoksa hala düşünüyor mu?
Bir küçük fikir de benden;
Coronavirüsten ölenlerin sayısı 30 bini aşmışken, koca koca Prof.ların açıklamaları, fikir kısırlığı mıdır yoksa genel bir aymazlık mıdır?
Benimki de fikirden çok soru oldu.
Eee, gazetecilikte soru sormak da var ama benimki bir tür fikir fakirliği işte.
Başkaca bir ad bulamadım.
Bağışlayın…
(Fikir deyince anımsadım;
Bu kentte her tür konuşmaya fikir diyen bir mimar vardı.
Adını şimdi anımsayamadım ama mimar dostlar anımsayacaklardır.
Gaziantep Milletvekili seçilip mecliste Gaziantep’i temsil etmişti.
Biz de onun hep FİKİR demesine takılırdık.
Adını anımsamamak da bizim eksikliğimiz olsa gerek…)
|