Bugün, İslam alemi için kutsal Ramazan ayının ikinci günü.
Ramazan öncesinde başlayan, dini duygulara seslenen aldatıcı reklamlar konusunu yazmıştım.
Bu tür reklamlar Ramazanın başlamasıyla artarak sürüyor.
Bizim halkımızın inanması kolaydır.
Kendisine her “hayırlı cumalar” mesajı atanın Müslüman olduğuna inanır.
Maşallahı, inşallahı dilinden düşürmeyenleri dindar olarak görür.
Komşusu, yakın akrabaları yoksulluk içinde bocalarken, her yıl umreye gidenlere inançlı gözüyle bakar.
Eski bir zamanda bir şairin yazdığı dizeyi belki duymamıştır.
Ne demiş o şair?
“Birçok hacının çıktı haçı ziri begalde” demiş.
Yani hacca gidip gelenlerden birçoğunun koltuk altından haç çıktı diyor.
Gel de gerçekten inançlı, takva insanlara anlat.
Gerçekten inanarak gidenleri tenzih ederim.
X
Evine ekmek götüremeyen işsiz, sahurda ne yiyecek, iftarını neyle açacak?
Düşünen gide gide azalmıyor mu?
Üstelik salgın nedeniyle iftar çadırları da yasak, 5 yıldızlı otellerde toplu iftar açmalar da yasak.
Bakalım bu yasaklara uyulacak mı?
X
Geçmişte yaşadığım bir mahya anımla yazımı noktalayayım;
Hani camilerde iki minarenin arasına, ışıklı reklam gibi, “hoş geldin ya şehr-i ramazan” yazılı mahyalar çekilir ya.
15 yılı aşkın bir zaman önce, beş vakit namazını aksatmayan bir tanıdığıma, “mahyadaki bu hoş geldin ya şehr-i ramazan ne demek” diye sormuştum.
O da çokbilmiş bir tavırla şöyle yanıt vermişti; “Bunu bilmeyecek ne var? şehrimize hoş geldin ramazan demek.”
Ve bu konuya bir yazımda yer vermiştim.
Yakın zamanda virüs nedeniyle kaybettiğimiz rahmetli dostum Ali İhsan Türkyiğit, telefonla beni aradı, “abi müsaitsen bir kahveni içmeye geleceğim” dedi
O günlerde Olay Gazetesi’nde yazıyordum ve Türkyiğit benim köşe komşumdu.
Geldi, Ali İhsan gülüyordu.
Kahveler hazırlanırken, “ abi bugünkü yazını okudum, çok güldüm. Gerçek mi bu yazdığın?” diye sordu.
Bu sefer gülme sırası bana gelmişti.
Gerçek olduğunu anladı ve karşılıklı gülüşmeye başladık.
Aslında ikimiz de gülüyorduk ama bu çokbilmişliğe üzülmüştük.
Ali İhsan Türkyiğit İmam Hatip Lisesinde okumuş, ardından İstanbul Siyasal Bilgiler Yüksek Okulunu bitirmiş bir arkadaştı.
Muhasebecilik yapıyordu. Işıklar içinde uyusun.
X
Bu mübarek günde boş verin bunlara.
Siz bedava soğanınızı, patatesinizi yiyin, önce Allah’a sonra reise şükredin.
Sahurda soğan ekmek, iftarda patates kızarması neyinize yetmiyor.
Hayırlı ramazanlar efendim…
|