Bizi, Osmanlı’nın elini kolunu bağlayan kapitilasyonlar bitiremedi.
Cumhuriyet döneminde ödedik kurtulduk.
Bizi Birinci Dünya Savaşı bitiremedi.
Külümüzden yeniden doğduk.
Bizi, İkinci Dünya Savaşının içine çekemediler.
Akıllı devlet adamlarımız, tutarlı kararlar veren yönetenlerimiz vardı.
Bizi yapay kuş gribi bitiremedi.
Bunu fırsata çevirenler oldu.
Bizi, kırım kongo kenesi bitiremedi.
Pantonlarımızın paçasını çoraba soktuk(!) keneden kurtulduk.
Bizi domuz gribi bitiremedi
Bizi ithal hormonlu yiyecekler, içecekler bitiremedi.
Bizi polat alemdarlar ve benzeri diziler bitiremedi.
Bir türlü elini çekmedi ama bizi Amerika bile bitiremedi.
Ahbabımız Rusya bitiremedi.
Yani bitmedik, tükenmedik.
Peki, böyle bir girişten sonra, aklınıza, “bizi ne bitirebilir?” sorusu gelebilir.
Bizi kolay kolay kimse bitiremez ancak bu coronavirüs var ya!
Ürediği Vohan’da ortaya çıktı ve orada bile bitti.
Bizde bitmedi.
Ve yavaş yavaş bitirmeye çalışıyor.
“Kısmi kapanma” gibi ne anlama geldiği belli olmayan bir yaptırım bizi bitirecek.
Yanlış ve eksik önlemler bitirecek.
Ankara’nın ve yurttaşın duyarsızlığı bitirecek.
Caydırıcılık düşünülmeden, her akşam açıklanan ve kimsenin pek inanmadığı rakamlar bitirecek.
Maske – mesafe – hijyen kolaycılığı bitirecek.
65 yaş üstülere uygulanan saçma yaptırım bitirecek.
Kanı kaynama dönemindeki 20 yaş altı evlatları eve kapatmak bitirecek.
Bu korona belası bizim yapamadığımız nüfus planlaması yapıyor.
Hiç olmazsa buna sevinmek gerekmez mi?
Gerekmez.
Çünkü her gün 250 – 300 eve korona bombası düşüyor.
Baştan beri bitiremediler dedim ancak böyle denetimsizlik, böyle önlemler ve böyle duyarsızlıklar sürerse, bu lanet virüs galiba bizi bitirecek.
Dilerim yanılıyorumdur.
“Vurun ulan vurun ben kolay ölmem” demiş ya şair.
Demek ki tükenmeyeceğiz, çoğalacağız…
|