Din kardeşliği aldatmacasıyla cennet ülkemize getirilen milyonlarca Suriyeli sığınmacı var.
Afganistanlısı, Pakistanlısı, İranlısı, Azerbaycanlısı ve Afrika ülkelerinden gelenlerle de demografik yapımızın üstüne tüy dikildi.
Mahalle bakkalı (kalmadı ya) vergisini ödemezse, icra küçücük dükkanına dayanır.
Bunlar her türlü vergiden muaf.
Benim gencim, üniversite sınavına girmek için çalışır, didinir, bunların gençleri sınavsız üniversitelerimize girer.
Yerleştikleri kentlerde kurtarılmış mahalleler oluştururlar.
Güvenlik görevlileri görmezden gelir.
Çünkü öyle emir almışlardır.
Nüfus planlaması diye bir sıkıntıları yoktur, üreme konusunda pek mahirdirler.
Ceplerindeki devletin verdiği kartlarla bedava alışveriş yaparlar, PTT önlerinde kuyruğa girip, adlarına yatırılan paranın peşinde koşarlar.
Biz bunca sıkıntıyı göğüsleyebilmek için zam üstüne zam yapar, kendi yurttaşımızın sıkıntıya girmesine aldırış etmeyiz.
Emeklinin bayram parasına 100 liralık zammı, esnafa verilen devede kulak desteği, yapılan zamlarla kapatabilme telaşına gireriz.
Bağrımıza basıp barındırmak zorunda bırakıldığımız bu sığınmacılar ne yapar?
Sahillerde deniz keyfi yapar, nargile kafelerde nargile fokurdatır.
Daha ne yapar?
Reyhanlı’nın hemen karşısındaki, onlar için kurduğumuz Atma sınır kampından aşarak, çiftçimizin buğday tarlalarını yakarlar, zeytinlikleri ateşe verirler, Türk askerinin nöbet kulübesine saldırırlar.
Ve bu görüntüleri, videolar çekip, sosyal medyada sevinç çığlıkları atarak paylaşırlar.
Oysa sınırdaki barındıkları kampı biz yapmıştık.
Bugün sınır kenti Kilis’te, kent nüfusunun neredeyse iki katı sığınmacı yaşıyor.
Sıkıntılı günler yaşayan Kilisli, daha ne kadar katlanabilecek bu sıkıntıya?
Yanlış bir dış politika ile 10 yıldır bu sıkıntıya katlanan halk, sabrın sınırına dayanmış durumda.
Çünkü durumun vahameti gün geçtikçe artıyor.
Ankara’ya gelince;
Düne kadar kol kola olduğu ve şimdilerde organize suç örgütü lideri dediği biriyle başı dertte.
Ankara bu telaşından kurtulsun, o zaman uzaya bile gideriz.
Hatta denizde yeni petrol yatakları, dağlarda yeni altın yatakları bile buluruz.
Ankara telaşlardan kurtulup sessizliğini bir bozabilse!...
|