Kurban Bayramı yaklaştı.
Kurban bağışı için bazı vakıflar, bazı dernekler hemen harekete geçti.
Hatta bütçesi birkaç bakanlığın toplam bütçesinden fazla olan Diyanet İşleri Başkanlığı bile, Afrika’nın yoksul ülkelerine gönderilmek üzere kurban bağışı istiyor.
Benim ülkemde hamdolsun yoksul yok.
Herkes bal- börek içinde yaşıyor sanki.
Bazı vakıfların ve derneklerin de bağışlanacak kurbanlıklarla, kendi yoksullarına değil, yurtdışındaki yoksullara yollayacağı söyleniyor.
Kendi yurdundaki asgari ücretliyi, işsizi, emekliyi düşünen yok.
Çünkü yoksul ülkelere gönderiyoruz dedikleri kurbanlıkların ve kurbanlık paralarının encamını bilen yok.
Bilse bile yapacağı bir şey yok.
Ne kadar hayırsever insanlarımız var değil mi?
Hadi bizi kıskanmasınlar.
Öte yandan yıllardır ülkemizde yaşayan, bağrımıza bastığımız, çoğunluğu Suriye’den olmak üzere, her ülkeden sığınmacılar, bayramı ülkelerinde geçirmek için izin alıp yollara dökülmeye başladılar bile.
Kilis’in Öncüpınar Sınır Kapısı, bu günlerde yoğun.
Yıllar önce ülkelerindeki kargaşadan kaçan Suriyeli sığınmacılar, yakınlarıyla bayramlaşmak için ülkelerine gidiyorlar.
Demek ki Suriye’de kargaşa bitmiş.
Ancak bayram için ülkelerine giden Suriyeliler geri döneceklermiş.
Çünkü izinli gidiyorlarmış.
Bu seyahat işinde bir gariplik yok mu?
Bazı Avrupa ülkelerinde yaşayan sığınmacılardan, bayram kutlamak için ülkelerine gidenleri, dönüşlerinde almıyorlarmış.
Madem bayram kutlamaya gidilebiliyor ve bir sıkıntı yaşamıyorsunuz, o zaman kendi yurdunuzda kalın diyorlarmış.
Haksızlar mı?
Peki, biz neden böyle bir tavır sergileyemiyoruz?
Bu soruyu kime sormalı?
Kargaşadan beslenenlere mi?
Cennet ülkemin demografik yapısının bozulup bozulmadığına aldırış etmeyenlere mi?
|