“Gendi muhtaç – ı himmet bir dede
Kande kaldı gayrıya himmet ede.”
Bu ülkenin hiçbir dönemde tutarlı bir göç politikası olmadı.
Demografik yapımızın korunması için bir çaba da göremedik.
Yaşanan göçmen sıkıntısının kaynağı bunlar olsa gerek.
Bu konuda böyük böyük adamların, gerine gerine söylemlerine bakar mısınız?
Ülke ekonomisi, Suriyeli sığınmacıların omuzlarındaymış.
Koskoca prof. koskoca politikacı öyle diyor ve ardından, “Suriyeliler giderse ekonomi çöker” diyorlar.
Yani bizim iş insanlarımız, sanayicilerimiz, girişimcilerimiz, yatırımcılarımız fasafiso.
Ekonomimiz, - eğer kurtulmuşsa - Suriyeliler kurtarmış.
Ve hiçbir sanayiciden ses soluk çıkmıyor.
Bir süre sonra da Afganistanlıların kurtardığı dillendirilirse şaşmayın.
Cumhuriyet döneminde ekonomimizi biz kurtaramamışız, sığınmacılar gelmiş, onlara 40 – 50 milyar dolar harcamışız ve onlar da ekonomimizin çökmesini engellemişler.
Böyle bir düşünceye bu kir yeter.
Zaten kir içindeydik daha da kirleniyoruz.
Bu sığınmacılardan birazını, kargaşa yaşayan Tunus’a göndersek diyorum.
Belki Tunus’un da ekonomisini, demokrasisini düzeltirler.
Bizim ekonomimizi de Afganlılar ayakta tutar.
Ya da İranlılar, Afrika’dan gelenler.
Belli mi olur?
Ne dersiniz?
Madem ekonomiye gücümüz yetmiyor, yap – işlet – devret yöntemiyle işi tüm sığınmacılara verelim.
Benim memurum, benim işçim, benim çiftçim, benim sanayicim, benim esnafım ekonomiyi çökertti(!)
Bunca yol, tünel, köprü, yaptık, bunca HES yaptık, hepsi sığınmacılar sayesinde(!)
Bunlar olmasa biz ne yapardık?
Vallahi ben bilmiyorum.
Ya siz?
Öte yandan Afganistanlılar, sınır komşuları olan Özbekistan, Tacikistan, Pakistan, Türkmenistan’a hiç uğramıyorlar.
İran’ın da içinden transit geçip Türkiye’ye geliyorlar.
Bu işte bir hesap var ama ince hesap mı kalın hesap mı belli değil.
Onu da çok geçmeden anlarız.
Bir de “düzensiz göçmen” söylemi var.
Bunlara “düzensiz göçmen” diyorlar ki gülmekten kırılıyorum.
Allah bizi “düzenli göçmen” den korusun.
Amin…
|