Orman yangınları bazı can alıcı güncel konuları unutturdu.
Ardından sel felaketleri geldi.
İyice unutturdu.
Çünkü orman yangınları ve sel felaketleriyle insanlar can ve mal derdine düştü.
Zaten balık hafızalı bir toplumuz.
Örneğin; bir süre önce manşetlerden düşmeyen Rıza Zarraf’ı unuttuk.
Sezgin Baran Korkmaz’ı unutmak üzereyiz.
Sedat Peker arada bir ses veriyor ama biraz sussa, onun anlattıklarını da unuturuz.
Günümüz kargaşasında unutmak, ilgilenmemek, es geçmek galiba rahatlama aracı olarak görülüyor.
Çeşitli ülkelerden gelen sığınmacı mı desek, göçmen mi desek bilemiyorum, onları bile unuttuk.
Bırakın unutmayı, normal bir şeymiş gibi kanıksadık bile.
Hani ensarız ya!
X
Kabil havaalanının korunmasına taliptik ancak Taliban, gerek yok, biz güvenliği sağlarız dedi.
Bu söylem, başka bir cihatçı terör örgütünü tetikledi.
Havaalanı çevresinde canlı bombalar patlatıldı.
200 e yakın ölü ve yüzlerce yaralı var.
Yani görünürde Taliban ile IŞİD birbirine düşmüş gibi görünüyor.
Aslında birbirlerinden farkları yok ama yeni bir oyun mu tezgahlanıyor diye düşünmeden edemiyorum.
Nato üyesi ülkeler Afganistan’dan çekilse de biz kalmaya kararlıydık.
Durum bu kerteye gelince sözlerimizi unuttuk, biz de çekilmeye karar verdik.
Afganistan’daki terör olayları, yakın zamanda biteceğe benzemiyor.
Birçok şeyi unuttuğumuz gibi yarın her şeyi unutabiliriz.
Hani balık hafızalıyız ya!
Peki, bu yaşananlardan ders çıkarabiliyor muyuz?
İşte o kuşkulu.
Amerika, ürettiği, eğitip donattığı terör örgütlerinden dolayı daha çok sıkıntılar yaşayacak.
X
Suriye’nin lideri Esat, ülkeyi terk eden yurttaşlarını ülkelerine çağırıyor.
Biz ne düşünüyoruz?
Sınıra duvar örülse de Afganistan’dan hala gelenler var.
Yarın bunları da unutacak mıyız?
Ya da unutmaya zaman bulabilecek miyiz?
Demografik yapının bozulmak üzere olduğunu gören var mı?
Tepedeki gerginliğin yansıması olduğunu düşündüğüm, toplumdaki gerginliği yumuşatarak çözme çabası görebiliyor muyuz?
Ben göremiyorum.
Ya siz.
Yoksa en iyisi her şeyi unutmak mı?...
|