Sağlık, ticari bir araç olarak kullanılamaz.
Bu kural tüm canlıların sağlığı için geçerlidir.
Kural diyorum ancak bu sektörde acımasız bir kuralsızlık var.
Son iki yılda yaşanan Covit 19 salgını, sağlık sektöründeki acımasızlığı daha da katmerleştirdi.
Canını dişine takıp gece gündüz çalışan sağlık çalışanlarını bunun dışında tutuyorum.
Onlar iyi ki hala çoğunlukta.
Komşusunun aç olduğunu bildiği için yediği lokmalar boğazına dizilen insandan, merdiven altı sağlıksız koşullarda maske, dezenfektan üreten insana gelmek acı verici.
Ve üzülerek belirteyim ki günümüzde her şeyin para olduğu mantığı egemen.
Bu durum nereye kadar sürdürülebilir?
İşte o belli değil.
X
Orman yakanlar insan.
Akarsu kenarlarına konut yapanlar ve bu yapılara göz yumanlar insan.
Yakın zamanda yaşanan orman yangınlarında ve sel felaketlerinde kaybedilen canlılar bir ders olur mu acaba?
Basiretsiz yönetimlerin, bu tür yıkımlardan ders alması olası mı?
Aslında benim insanım iyi yürekli, merhametli, yardımsever İDİ.
Nasıl duyarsızlaştı?
Nasıl bencilleşti?
Nasıl yozlaştı?
Ve bu konunun nedenlerini düşünen, araştıran, çözüm arayan var mı?
Çok önemliymiş gibi, çok basit konularla uğraşmaktan zaman bulamıyorlar olsa gerek.
Bir örnek vereyim;
İstanbul’da, Metro durağına devasa bir pano dikiliyor.
Üzerinde kocaman bir U harfi var.
Metro durağına U olmaz M olur tartışması, size ne kadar mantıklı geliyor?
Çok önemliymiş gibi en basitten U ile M harfleri tartışılıyor.
Hem de orman yangınlarında, sel felaketlerinde bunca can yitirilmişken.
Hem de Corona virüsten her gün 300 e yakın insan yaşamını yitirirken.
Mayamız sağlam ancak hamurumuz bozulmuş durumda.
Her şey nasıl düzelir?
O da Allah’a kalmış gibi görünüyor…
|