Şiiri, şairi, şiir okuyanı severim.
Şiir, anlayarak okuyanın yaşamına düzen verir.
Ben de şiir yazmaya çalışırım.
İki tane de şiir kitapçığım var.
Dostlarım, şiirlerimin şiir olduğunu söylerler.
Belki de beni sevdikleri ve incitmek istemedikleri içindir diye düşünürüm.
Bugün yıllar önce yazılmış bir şiiri paylaşacağım.
Köprünün altından çok sular aktı ama Ziya Paşa diyeceğini o zaman demiş.
Ziya Paşa, 19. Yüzyılın önemli devlet adamı, şair, yazar, gazeteci, vali.
1829 yılında doğmuş 1880 yılında ölmüş.
Ayni zamanda yenilikçi ve hiciv ustası.
Bugün yazımı Ziya Paşa’nın bir şiirine ayırdım.
Şiirdeki bazı sözcüklerin anlamını bilmeyenler, kafalarını akıllı telefonlarından kaldırıp biraz sözlük karıştırsınlar.
Ziya Paşa’nın o dönem yazdığı şiir ;
Pek rengine aldanma felek eski felektir Zîrâ feleğin meşreb-i nâ-sâzı dönektir
Yâ bister-i kemhada ya viranede can ver Çün bay u gedâ hâke beraber girecektir
Allah`a sığın şahsı halimin gazabından Zîrâ yumuşak huylu atın çiftesi pektir
Yakdı nice canlar o nezâketle tebessüm Şîrin dahi kasdetmesi cana gülerektir
Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma Zer-dûz palan ursan eşek yine eşektir
Bed-mâye olan anlaşılır meclis-i meyde İşret güher-i âdemi temyize mihektir
Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir
Nâ-danlar eder sohbeti nâ-danla telezzüz Dîvânelerin hem-demi dîvâne gerektir
Afv ile mübeşşer midir ashâb-ı merâtib Kânûn-ı ceza âcize mi hâs demektir
|