En uzun sınırımız olan komşu ülke Suriye, yaklaşık 10 yıldan bu yana bir türlü durulmadı.
Durulmasına izin verilmedi demek daha doğru olur diye düşünüyorum.
Komşu ülke dedim ancak salt Suriye değil ki.
Rusya orada ve komşumuz.
Amerika orada ve komşumuz.
Çin orada ve komşumuz.
İran orada ve komşumuz.
Siz bu komşulara egemen güçlerden daha ekleyebilirsiniz.
Fırat’ın batısına Rusya egemen.
Fırat’ın doğusuna Amerika egemen.
PYD si, YPG si, PKK sı da cabası.
Rusya’nın kontrolündeki batı Suriye’nin İdlip kentinde bizim askerlerimiz ve polislerimiz de var.
Niçin var diye soracak olursanız, vallahi ben de bilmiyorum.
İki günde, üç günde bir, bizim askerlerimize, polislerimize saldırılar sonucu şehitler veririz.
Yaralılarımız olur.
Yaralı Mehmetçiklerimiz en yakın kentlerimiz olan Hatay, Kilis, Gaziantep hastanelerine getirilir, tedavi altına alınır.
Bu arada Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, ülkesindeki kargaşadan kaçan Suriyelilere ev sahipliği yapar.
Bunların çoğu Suriye’nin garibanlarıdır.
Varsılları da Avrupa’da çeşitli ülkelere, Amerika’ya yerleşirler.
Kilis’teki Suriyeli sığınmacı sayısı, neredeyse Kilisli nüfusunun iki katı durumuna gelmiştir.
Suriye’nin merkezi hükümeti ile görüşmek, terör örgütleriyle birlikte savaşmak yerine, biz Suriye lideriyle küsmüşüz.
Ülkesinde yaşanan bu kargaşaya 10 yıldan bu yana direnen ve hala ayakta olan Esat ile dostane ilişkiler kurulamaz mı?
Tabi ki kurulabilir.
Ancak Ortadoğu’da yaşanan bu kargaşanın bitmesini istemeyenler var ki bunlar da dünyanın emperyalist ülkeleridir.
Son günlerde Suriye’ye bir operasyon yapılabileceği dillendiriliyor.
İktidarda kalma uğruna, Suriye’ye yürümek, yanlıştan öte bir şeydir.
Dilerim öyle bir yanlışa meydan verilmez.
Çünkü barışa susadık
|