Yanılmıyorsam 1994 yılıydı.
Rahmetli Necmettin Erbakan, partisinin grup toplantısında, “Suriye’de bir kargaşa çıkarsa, dikkatli olun, hedefte Türkiye vardır” demişti.
Suriye’de 2010 yılından bu yana kargaşa var.
Ve Necmettin Erbakan’ın dikkat çekilmesi gereken bu saptaması, hala dikkate alınmadı.
Dikkate alınacağı da yok gibi görünüyor.
Komşu ülkede yaşanan kargaşaya, çözüm üretme ve uzlaştırma gibi bir yaklaşım göstermeliyken, ÖSO denen, Suriye’nin baldırı çıplak güruhuna destek verildi.
Bu destek, ÖSO nun adı değişse de günümüzde hala sürüyor.
Ve böyle bir desteği gururla anlatanlar var.
Başlangıçta biz Şam’da Cuma namazı kılmak isterken, kargaşadan kaçan Suriyeliler, camilerimize değil ama cennet ülkemize girdi.
Ankara, 10 yıldır Hatay’ın, Kilis’in, Gaziantep’in, Şanlıurfa’nın sığınmacı istilasını görmezden geldi.
Hatay ve ilçelerine, Kilis ve köylerine, Şanlıurfa ve ilçelerine, Gaziantep’in sınıra yakın ilçesine roketler, füzeler atıldı, geçiştirildi.
Ve hala her gün Suriye’de şehitler veriyoruz.
Bizde ise gündem; mafya liderlerinin açıklamaları, sataşmalar, birbirlerine gözdağı vermeler, iğneden ipliğe zamlar, seçim ve aday dedikoduları.
Ne olacak bu doların hali kaygıları.
Afrika seviciliği.
Bunca kargaşa ortadayken, bir de Suriye’ye harekat söylemleri dillendiriliyor ki dilerim bu tür söylemler sözde kalır.
Türkiye’de sıradan yurttaşlar sıkıntı içindeyken, “hadi Suriye’ye giriyoruz” dense, “neyi çözeceğiz” diye soran, sorgulayan olur mu bilemiyorum.
Böyle sorular soran çıksa, bir yanıt alabileceğini de düşünmüyorum.
Ve böyle sorular sormaya kalkılsa ya FTÖ cü ya PKK lı ya terörist ya vatan haini diye yaftalanmak da var.
İnanç ve düşünce ayrılığımız olmadığı söylenen Taliban, bu kargaşanın neresinde acaba?
Allah encamımızı hayreyleye.
Amin…
|