Hani yerli ve milli diye sık sık tekrarlanan bir söylem var ya!
İnanan inansın, ben inanamıyorum.
Neden derseniz, kısa kısa birkaç örnekle açıklamaya çalışayım;
Gaziantep’te Canlı Hayvan İhracatçıları Birliği vardı.
Bol bol canlı hayvan ihracatı yapılırdı.
Şimdi eti de canlı hayvanı da dışardan alıyoruz.
Yerli ve milli bunun neresinde?
Barak Ovası tahıl ambarıydı.
Buğday, arpa, mercimek, nohut, ne eksen bire bin verirdi.
Şimdi her türlü tarım ürününü dışardan alıyoruz.
Burada yerlilik ve millilik nerede?
Çukurova’da pamuk, Trakya’da ayçiçeği yetiştirilirdi.
Şimdi pamuğu da ayçiçeği yağını da dışardan alıyoruz.
Üstelik ayçiçeği yağına güç yetmiyor.
Bunun neresi yerli ve milli?
Türk Lirası, dolar ve Euro karşısında ezim ezim eziliyor.
Neredeyse her şeyimiz dolarla değil mi?
Bunun neresi yerli ve milli?
Biri de çıkıyor, pişkin pişkin “bir dolar hala bir dolar” diye aklımızla alay ediyor.
Ve bunu söyleyen adam, kendini yerli ve milli sayıyor.
Buğday dışardan alındığı ve una sık sık zam geldiği için, bir simit 3 – 3,5 lira olmuş.
Şimdi bu kimi yerde 3 lira kimi yerde 3,5 liralık simit için, yerli ve milli simit diyebilir miyiz?
Üretmeden tüketen yerli ve milli yurttaşlar olarak gelin biraz düşünelim.
Bizim yerli ve milli olarak nemiz var?
Yerli ve milli diyebileceğimiz neyi, neleri üretiyoruz?
Hadi, hep birlikte düşünmeye…
|